Page 116 - Büyük İslam Akaidi
P. 116
BÜYÜK İSLAM AKAİDİ
108
Sünnet, dinimizin ikinci kaynağıdır.
Bunda İslam âlimlerinin görüş birliği vardır. Sünnet, Kur’an-ı Kerimi
açıklar ve onda bulunmayan hükümleri koyar.
Kur’an-ı Kerim’de Rabbimiz şöyle buyurmaktadır:
ُ َ ُ
َ
َُ ْ َ ُ َ ْ ُ َ َ َ ُ ُ ُ َّ ُ ُ ٰ ٰ َ َ
ْ
ا وتناف هنع كيهن امو هوذف لوسرا كيتا امو
Meali: “Peygamber size neyi verdiyse onu alın, size neyi yasak ettiyse ondan
da vazgeçin…” 5
Diğer bir âyet-i kerimede ise şöyle buyruluyor:
َ
ّٰ َ َ ْ َ َ َ
ُ ْ َ
َ
ُ َّ
لا عاطا دقف لوسرلا عطي نم
ِ
ِ
Meali: “Kim Peygamber’e itaat ederse, muhakkak Allah’a itaat etmiş olur.”
6
Peygamberimiz (s.a.v.) de: “Aranızda iki şey bırakıyorum. Onlara sımsıkı
sarılırsanız (doğru) yoldan sapmazsınız. Biri Allah’ın kitabı, diğeri de benim
sünnetimdir” buyurmuştur. 7
Kur’an-ı Kerim’i bütünüyle doğru anlamak, ancak sünnetle olur. Çünkü
dinimizin bütün hükümleri Kur’an-ı Kerim’de yoktur. Pek çok konunun
ayrıntılarını ve nasıl yapılacağını sadece sünnetten öğrenebiliriz. Mesela, beş
vakit namazın farz olduğunu Kur’an-ı Kerim’den biliyoruz. Ancak namazın
nasıl kılınacağını ve kaç rekât olduğunu, Kur’an’da olmadığı için bu detayları
sünnetten, peygamberimiz (s.a.v.)’in uygulamasından öğrenmekteyiz.
5-Haşr, 59/7.
6-En-Nisa, 4/80.
7-Muvatta, C. 4,/246, el-Müsned, 2/280.