Page 418 - Büyük İslam Akaidi
P. 418
BÜYÜK İSLAM AKAİDİ
410
Ezandan sonra okunan duadaki geçen Makâm-ı Mahmûd da bu makâmdır.
Peygamberimiz aleyhis-selam: “Kim müezzinin ezanını işittiği zaman, “Ey bu
tam çağrının (ezanın) ve dünya durdukça duracak olan namazın Rabbi Allah’ım!
Muhammed’e vesileyi (cennette özel bir makâmı) ve fazileti ver, onu kendisine
vadettiğin Makâm-ı Mahmûd’a eriştir” diye dua ederse, kıyamette (ahirette)
şefaate müstehak olur (şefaati hak eder.). Fahri âlem Efendimiz aleyhis-selam
kendisine (imanla ölürse) şefaat edecektir” buyurmuştur. 527
6- SİDRETÜ’L MÜNTEHÂ (Son Sınır)
Sidre: Arabistan ağacı denilen nebk ağacıdır. “Sidretül Müntehâ” arşın
sağında bir ağaçtır ki son sidre, yani son ağaç demektir. Çünkü müntehâ son yer
veya son sınır anlamına gelmektedir. 528
Yaratılmışların ilmi ancak oraya kadar çıkabilir. Bütün bilgiler Sidretü’l
529
Müntehâ’da son bulur. Sidretü’l-Müntehâ hudud başı sınırını temsil etmektedir.
Kur’an-ı Kerim’de Sidretü’l Müntehâ’nın geçtiği âyetlerde şöyle
buyrulmuştur:
“Andolsun ki, onu (Cebrail’i) diğer bir kere (Miraç’tan dönüşte) Sidre-i
Müntehâ’nın (yedinci semânın) yanında gördü. O, Cennetü’l-Me’vâ (takvâ
sahiplerinin ve şehidlerin ruhlarının barındığı cennet) de onun yanındadır. O
(gördüğü) zaman Sidre’yi, onu bürümekte olan bürüyordu.” 530
İslam âlimleri bu âyetleri yorumlarken iki görüş ileri sürmüşlerdir:
a) Sidre-i Müntehâ, yedinci kat semâda bir ağaçtır ve cennetteki dört ırmak
bu ağaçların altından kaynamaktadır.
b) Akılların en çok hayrette kaldığı şeydir. Bunun tarifi ve vasıflandırılması
asla mümkün değildir. 531
527-Ebû Davud, Salât, 38; Tirmizi, Salât, 175, H.No: 211.
528-Celaleyn ve Medârik Tefsirleri, Necm, 53/13-16.
529-Beyzâvî ve Medârik Tefsirleri, Necm, 53/13-16.
530-Necm, 53/13-16. Ayetler.
531-Dini Kavramlar Sözlüğü, s. 595, Heyet.