Page 422 - Büyük İslam Akaidi
P. 422
BÜYÜK İSLAM AKAİDİ
414
Tefsir âlimlerinin büyük çoğunluğu (İsrâ, 17/85)âyetindeki ruh’u “insanı
canlı varlık yapan, bedeni yöneten manevî cevher” olarak açıklamışlardır.
İnsandaki bilinç, irade, seçme özgürlüğü gibi yeteneklere sahip olan ve bunlara
bedeni hareket ettiren, durduran ve bu gibi işlevleri gerçekleştiren güç ruhtur.
Eğer ruh olmasaydı sorumluluk da olmazdı. Nitekim ruh taşımayan nesneler için
sorumluluk da yoktur. Şu halde bizim ahlâkî ve hukukî kişiliğimizi oluştu-ran
varlığımız bize ait olan ruhumuzdur. 6
Ruh, ancak Rabbimizin bileceği iştendir; ruhun hakikati öyle şeylerdendir
ki, onunla ilgili bilgiyi Allah Teâlâ kendine tahsis etmiş (has kılmış)tır. 7
Yüce Allah ruhla ilgili şöyle buyurmuştur: “(Resûlüm!) Sana ruh(un ne
olduğun)u sorarlar. De ki: Ruh, Rabbimin emrinden (bir şey)dir. Size (ona ait)
ilimden ancak pek az bir şey verilmiştir.” 8
Ruh, insanın hayat kaynağıdır. Her ne kadar görünmese de varlığı inkâr
edilemeyenlerdendir. Yaratan Rabbimiz onun mahiyetini bildirmemiştir. 9
Ruhun mahiyetini ancak Allah Teâlâ bilir. Biz ancak onun varlığını yaptığı
işlerden ve hareketlerinden anlayabiliriz. İnsan öldükten sonra ruh yaşamaya
devam eder. İlahi hitaba muhatap olan, sorumluluk yüklenen ve mükellef olan
ruhtur. İnsan ruhu dünya’ya gelmeden önce ruhlar âleminde idi. 10
Buhari ve Müslim’in rivâyet ettiği bir hadis-i şerif’e göre: “Allah Teâlâ ruhları
cesetlerden iki bin sene evvel yaratmıştır. Ruhların cesetlerden önce yaratıldığını
bütün din âlimleri söylemektedirler. Bir hadis-i şerif’e göre; peygamberimiz
aleyhis-selam’ın mübarek ruhunun diğer ruhlardan evvel yaratılmış olduğu
bildirilmiştir. 11
6-Kur’an Yolu, c. 3, s. 517, Heyet.
7-Elmalılı, c. 5, s. 359.
8-İsrâ, 17/85.
9-Feyzü’l-Kur’an, s. 304, H. Tahsin Feyizli.
10-Dini Kavramlar Sözlüğü, s. 560.
11-Ömer Nasûhi Bilmen Tefsiri, c. 4, s. 1910.