Page 411 - Büyük İslam Akaidi
P. 411
BÜYÜK İSLAM AKAİDİ
403
Dünya işlerinde hakem ise konu ile ilgili bilim ve uzmanlığın verileridir.
Tarikatlar fetvâ ve ictihad kurumları olmayıp, âlimlerin ortaya koydukları
şeriat kurallarına tavizsiz uyarak nefis terbiyesi, ilmi ve imanı kesinleştirme
(ayne’l-yakîn ve hakka’l-yakîn mertebelerine erdirme) eğitimi, gizli şirki de
aşarak kulluğu yalnızca Allah’a tahsis (ihlâsla) yapma yolu olarak başlayıp
meşrulaşmıştır. 490
Prof. Dr. Hayrettin KARAMAN
(Yeni Şafak, 20.02.2012)
BAZI SEM’İYYÂT: (Varlıklarına inanılıp mahiyetleri ise, Allah’a
bırakılır).
1- ARŞ
Sözlükte “yükseklik, tavan, çadır, çardak ve taht” anlamına gelen arş
kelimesinin çoğulu urûş’tur.
Terim olarak ARŞ: Gerçek mahiyetini, ölçü ve sınırını (detayını), insan
aklının kavrayamayacağı, gerçek içeriğini sadece Yüce Allah’ın bildiği, bütün âlem
denilen yeri, gökleri, cenneti, cehennemi, sidreyi, kürsiyi kaplayan ilahi taht ve
hükümranlık demektir. 491
Ehl-i Sünnetçe tercih ve itimad edilen görüş; Allah Teâlâ’nın mekân ve
yönden yüksek olduğunu kesin bir şekilde tasdik etmekle beraber Arş üzerine
istivası sıfatına da (Allah’ın irade ettiği şekilde) iman etmek ve detaylarıyla
te’viline dalmayıp “onun açıklamasını ancak Allah bilir” âyetinin işareti üzerine
492
hakikatını Allah’ın ilmine bırakmaktır.
490-Prof. Dr. H. Karaman, Yeni Şafak, 20.02.2012 tarihli yazısıdır.
491-Dini Kavramlar Sözlüğü, s. 31, Heyet.
492-Âl-i İmran, 3/7.
493-Elmalılı, c. 4, s. 58.