Page 143 - Büyük İslam Akaidi
P. 143
BÜYÜK İSLAM AKAİDİ
135
Günümüze kadar aralıksız tabi olanları (taraftarları) devam eden dört
mezhep şunlardır: Hanefî, Mâlikî, Şâfiî ve Hanbelî mezhepleridir. Bugün dört
mezhep denilince bunlar kastedilir. Bunlardan başkasını günümüzde taklit
etmek caiz (mümkün) değildir.
Diğer mezheplerin hükümlerini, şartlarını, kayıtlarını bilemeyişimiz
ve bize kadar da tevatür yoluyla ulaşamamaları sebebiyle taklit etmemiz caiz
değildir. 1
Bu konuda İbn Nüceym şöyle demiştir: “İbnü’l-Hümâmın et-Tahrirdeki
tespitine göre, bu dört mezhebe aykırı bir mezheple amel edilemeyeceğinde icma
(İslam âlimlerinin görüş birliği) vardır. Çünkü bu dört mezhep, günümüze kadar
sağlamca korunmuş, yayılmış ve daima taraftarları artarak devam etmiştir.” 2
FIKIH MEZHEPLERİ
Fıkıh: Bir şeyi hakkıyla bilmek, içyüzünü ve inceliklerini tam olarak
anlayıp kavramak demektir.
Bir terim olarak fıkıh: İnsanın ibadetlere, muamelelere ve cezalara ait dini
hükümleri detaylı bir şekilde delilleriyle iyice bilmesidir.
Daha kısa bir tarifte ise fıkıh: kişinin lehinde ve aleyhindeki ameli
hükümleri (güzelce) bilmesidir. 3
Fıkıh ilminde iyice uzman olanlara “fakih” denir. Çoğulu “fukaha”dır.
Fakîh de; amellerle ilgili Şer’î (dini) hükümleri ayrıntılı delilleriyle bilip
kavrayan İslam âlimidir.
Fakîh için Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Allah kendisi için hayır dilediği kimseye din hakkında büyük bir anlayış
verip (dinde) fakîh yapar.” 4
1-Abdulganî Nablusî, Hülâsatü’t-Tahkîk, terc. Şükrü Özen, Mezheplerin Doğuşu ve İctihat Tartışması, s.
125-126, İst. 1987.
2-Prof. Dr. Fahrettin Atar, Fıkıh Usûlü, s. 395, İstanbul, 1998; İbn Nüceym, el-Eşbah ve’n-Nezâir.
3-Terimler Sözlüğü (Ta’rifat), S.Ş.Cürcanî, s. 175; İbn Âbidîn, Reddü’l-Muhtâr. C. 1, s. 34; M. Ebû Zehra,
Usûlü’l-Fıkıh, s. 67.
4-Buharî, İlim, 10. Müslim, İmare, 175, Tirmizî, İlim, 4; İbn-i Mâce, Mukaddime, 17; R. Salihin, Erkan
yayınları, c. 5/157.