Page 139 - Büyük İslam Akaidi
P. 139

BÜYÜK İSLAM AKAİDİ









                                                                                   131
                  Bunlar, büyük günah işleyenlere ve hakem olayını kabul edenlere kâfir
            derler. Günümüze ibadiyye (ibaziyye) ismiyle gelen bunlara daha çok Kuzey
            Afrika, Zengibar, Madagaskar ve Umman Sultanlığı’nda rastlanır. 58
                  IV- Şîa: Ehl-i Sünnetin dışında bulunan, günümüze kadar varlığını
            koruyan, İslam dünyasında da önemli sayıda taraftarı olan en önemli itikadî, fıkhî
            ve siyasî bir mezheptir. Taraftar ve yardımcı anlamına gelen Şîa, peygamberimiz
            aleyhis-selam’ın vefatından sonra yerine geçecek halifenin Hz. Ali (r.a.) ve onun
            soyundan gelenlere ait olduğuna inananların mezhebidir.
                  Bunlar, halifeliği dinin aslı ve İslam’ın da temeli sayarlar. İmamın da
            günahsız ve hatasız olduğunu, ona itaatin imanın bir rüknü kabul edildiğini ve
            imameti peygamberlik gibi Allah’ın vergisi olduğunu söylerler. Şîa’nın günümüze
            ulaşan üç büyük kolu vardır. Zeydiyye, İsmâiliyye ve İmamiyye-isnâaşeriyye’dir. 59
                  Ehl-i Sünnet âlimlerine göre: Mûtedil Şîa’yı temsil eden Zey-diyye ile
            İsnâaşariyye Şîa’sı İslam’ın içinde yer alır ve Müslüman sayılır. 60
                  A- Zeydiyye:  Hz.  Ali (r.a.)’nin  torunu  Zeyd  b.  Ali Zey-nelâbidîn’e  (ö.
            122) nispet edildiği için bu ismi almıştır. Ehl-i Sünnete en yakın olan Şîa fırkası
            budur. İtikadî konularda Mu’tezile mezhebine, fıkıhta ise Hanefî mezhebine
            yakın görüşlere sahiptir. Bunlar Hz. Ali (r.a.)’nin halifeliğe daha lâyık olduğuna
            inanırlar. Hz. Ebû Bekir ve Hz. Ömer (r. anhüma)’nın hilafetlerini de kabul eder-
            ler. Günümüzde bunlar daha çok Yemen’de bulunmaktadırlar.
                  B- İsmailîyye: Ca’fer es-Sâdık’ın 148/769’da vefatından sonra, devletin
            başına oğlu İsmail’in ve soyunun hak sahibi olduğu görüşü, bu mezhebin
            ortaya çıkmasına sebep oldu. Bunlar Fâtımîler Devleti’ni kurarak güçlendiler.
            Çeşitli dinlerin tesirleri ve bâtınî yorumlara dayanması sebebiyle aşırı fikirleri
            benimsediler. Günümüzde az da olsa Pakistan, İran ve Orta Asya’da taraftarları
            vardır.















            58-Prof. Dr. Hamdi Döndüren, a.g.e., s. 56-57.
            59-Ahmet Emin, Fecru’l-İslam, s. 266.
            60-Kelâm Terimleri Sözlüğü, s. 293, Prof. Dr. B. Topaloğlu.
   134   135   136   137   138   139   140   141   142   143   144