Page 581 - Büyük İslam Akaidi

BÜYÜK İSLAM AKAİDİ

573
HZ. ÖMER (R.A.)’İN KADER ANLAYIŞI
Hz. Ömer (r.a.) orduyu kontrol için Şam’a giderken veba salgını yüzünden
geri dönmesini kaderden kaçış olarak değerlendirenlere şu cavabı verdi: “Hiçbir iş
kaderin kapsamı dışında değildir.” Bulaşıcı bir hastalık olan bir yere girmemenin
de bir kader olduğunu söyleyerek şu hadis-i şerifi delil göstermiştir: “Bir yerde
veba olduğunu işittiğinizde oraya gitmeyiniz. Bulunduğunuz yerde veba çıkarsa,
oradan ayrılmayınız. Çıkıp başka yere gitmeyiniz.” 29
Hz. Ömer (r.a.) zamanında bir hırsızın eli kesilmesi gerekince hırsız:
“Benim suçum yoktur. Allah’ın takdiri ile çaldım” deyince, Hz. Ömer (r.a.) de:
“Ben de senin elini Allah’ın takdiri ile kesiyorum” cevabını vermiştir. 30

KADERİN MAHİYETİ BİLİNİR Mİ?
Kaderin mahiyetini (kapsamıyla iç yüzünü) ancak Allah Teâlâ’nın bileceği,
doğru ve kesin olarak çözülmesi insanlarca asla mümkün olmayacağı, ilahi bir
sırdır.
İnsan aklı, bu ilahi ilmi ve sırrı (bütün detaylarıyla) kavrayabilme, güç ve
yeteneğine sahip değildir.
Sevgili Peygamberimiz (a.s.) bu hususlara dikkat çekerek kader
konusunu tartışan ashabını uyarmak için şöyle buyurmuştur: “Siz bununla mı
emrolundunuz? Veya ben bunun için mi Peygamber olarak gönderildim? Şunu iyi
biliniz ki sizden önceki ümmetler bu tür tartışmalar yüzünden helâk olmuşlardır.
Böyle tartışmalara girmemelisiniz.” 31

KADER ve KAZADA MÜ’MİNİN TAVRI
İnsan Allah Teâlâ’nın ezelde kendisi için ne takdir ettiğini bilmediğinden,
elinden gelen her türlü gayreti göstermekle yükümlüdür.

29-Buhâri, Tıb, 30; Müslim, Selam, 98.
30-A. Lütfi Kazancı, a.g.e., s. 273.
31-Tirmizi, Kader, 1, H.No: 2216.