Page 424 - Büyük İslam Akaidi
P. 424
BÜYÜK İSLAM AKAİDİ
416
İşte ruhçuların çağırma seanslarında kendilerine geldiklerini söyledikleri
varlıkların bu cinler olması kuvvetle muhtemeldir. Bunlar kendilerini medyumlara
ruh diye tanıtıp, söylediklerinin doğru çıkmasıyla da onları kendilerine bağlarlar.
Nitekim peygamberimiz aleyhis-selam, şeytanın çeşitli şekillere bürünerek
insanlara görüneceğine ve onları aldatacağına dikkat çekmiştir. Her zaman
maddi çıkar ve istismar aracı olarak kullanmaya çok müsait olan ruh çağırmak
işini; dinimiz de yasaklamıştır. 17
Elmalılı Müfessir M. Hamdi Yazır merhumun ifadesiyle: “Bunların büyük
ruhları ve şahsiyetleri çağırıp getirme iddialarının yalan olduğunda hiç şüphe
yoktur. Ancak habis (kötü) ruhları ve sefil (perişan, yoksul) şahsiyetleri afsunlayıp
(büyüleyip) topladıkları ve bu suretle yüce ruhlara zarar vermeye çalıştıkları ise
gerçektir” diyor. 18
Spirtualizm (ruh çağırma ilmi) konusunda uzmanlaşmışlardan İ. B. Kuday
ve A. S. Akay, ruh çağırma işinin başarısını uzunca isbata çalıştıkan sonra: “Bugün
ruhlarla haberleştiklerini söyleyen medyumların birçok iddiası mihânikiyetlere
(hadiseleri, atomların birleşip devamlı hareketleriyle açıklayanlara) göre yanlış ve
hatalı olabilir” diyorlar. 19
SONUÇ: Bu iki nakil yukarıdaki açıklamalarımızı teyid etmektedir. Şu
halde:
a) Gelenin ruh olduğu belli değildir; cin olma ihtimali daha kuvvetlidir. 20
b) Gelen varlığın veya hayâlin verdiği haber ve bilgiler, yalan ve yanlış ile
karışıktır. Yüce dinimiz ruh ve diğer madde ötesi var-lıklar üzerine ilmî araştırma
yapmayı teşvik etmektedir. 21
17-Diyanet İlmihali, c. 2, s. 156-157, Heyet.
18-Hak Dini Kur’an Dili, c. 8, s. 6365, M. Hamdi Yazır.
19-Spirtualizm, s. 133, İstanbul, 1949.
20-Eski adı cin çağırma iken yeni adı ruh çapırma oldu.
21-Ez-Zâriyât, 51/21.