Page 404 - Büyük İslam Akaidi
P. 404
BÜYÜK İSLAM AKAİDİ
396
Halkın istediği dünya lezzetlerinden mal ve makâmdan uzak bulunmak
(yani bunlara çok önem vermemek), halkın arasına girmemek (yani dine ve ahlâka
zarar veren hâl ve yerlerden uzak olmak), ibadet için yalnızlığı tercih etmek (nâfile
ibadetleri yalnız yerde yapmalıdır). İşte bütün sahabe ve selef (önceki nesiller)in
yolları böyle idi. 455
Kısaca, hâlis İslami tasavvuf; şeriatten başka bir şey değildir. Tam bir ihlâs
ile dini hükümleri yerine getirmek, iyi niyet ve temiz kalpli olmaktır. 456
TASAVVUFTAKİ TEMEL ESASLAR
I- En Çok Allah Teâlâ’yı Sevmek
Bir Müslüman en çok Yüce Allah’ı, O’nun yüce kelâmı olan Kur’an-ı
Kerim’i, sonra Allah’ın elçisi Muhammed aleyhis-selam’ı ve onun dava arkadaşları
olan sahabelerini sevmelidir. Kısaca, Allah’ın sevdiği herkesi ve her şeyi, hatta
Allah yolunda savaşmayı bile yürekten sevip istemelidir. Bunların sevgisini
diğerlerinden her zaman hep önde tutmalıdır. Peygamberimiz aleyhis-selam:
“Allah ve Rasûlü’nü diğer şeylerden daha çok sevmeyen kimse, imanın hazzına
eremez” buyurunca Hz. Ömer (r.a.): “Ey Allah’ın elçisi, kendim hariç seni
herkesten ve her şeyden çok seviyorum” demişti. Hz. Peygamber aleyhis-selam
da: “Olmadı ya Ömer!” buyurmuştu. Hz. Ömer (r.a.): “O halde seni kendimden
de çok seviyorum” deyince Rasûlullah sallallahü aleyhi ve sellem de: “Şimdi oldu
ya Ömer!” buyurdu. 457
İslam inancına göre Allah Teâlâ Vedûd (mü’min kullarını çok sever) ve
Velî’dir (onları dost edinir). Allah Teâlâ peygamberimizi herkesten çok sevdiği
için ona “Habibullah (Allah’ın sevgilisi)”, Hz. İbrahim aleyhis-selam’a da
458
“Halilullah (Allah’ın dostu)” denilmiştir.
455-İbn-i Haldun, Mukaddime, s. 309; Tasavvuf Büyükleri ve Tarikatler, s. 253, Mahir İz.
456-Ebu’l-Alâ el-Mevdûdi, Mebâdiu’l-İslam, 114; Mahir İz, a.g.e., s. 269, 3. Baskı, Türdav.
457-Buhari, İman, 9; Müslim, İman, 15.
458-Tirmizi, Menâkıp, 1.