Page 331 - Büyük İslam Akaidi
P. 331
BÜYÜK İSLAM AKAİDİ
323
Ehl-i Sünnet âlimlerine göre hidâyet; “Kişiyi imana ulaştırma ve imanı
mü’minin kalbinde yaratma” demektir. Ancak bunun için kulun hidâyeti istemesi
de şart koşulmuştur. 45
Mâturîdî âlimleri de hidâyetin “doğru yolu gösterip açıklama ve ona
ulaştırma” olmak üzere iki anlama geldiğini kabul etmişlerdir. 46
Son dönem İslam âlimleri de Allah Teâlâ’nın ihtidâyı (yani doğru yolu
bulup iman ederek cennete gitmeyi) yaratması için; kişinin kendi isteği ile hidâyete
yönelmesinin çok büyük önem taşıdığını söylemişlerdir. 47
Allah Teâlâ’nın sıfatı olarak HÂDÎ; lûtfu ile kullarına hidâyet eden,
kurtuluşa götüren ve doğru yolu gösteren demektir. 48
HİDÂYETİN ÖNEMİ
Şüphesiz ki hidâyete erişebilmenin de ve hidâyette kalmanın da Allah
Teâlâ’nın inanmış kullarına büyük bir lûtfudur.
Peygamberimiz aleyhis-selam: “Ey kalplere yön veren Allah’ım! Kalbimi
senin dinin üzere sabit kıl!” şeklinde dua ettiği ve ardından bu âyeti okuduğu
rivâyet edilmiştir. 49 َ َ َ
ْ
ْ
ُ ُ ْ
َ َْ َ ّ ً
َ َ
َ ْ َ
ُ َ َّ َ
َ ْ ُ ْ َ ْ َ َ َ ْ َ َ َ َ َ
ْ
ُ َّ َ
*باهولا تنا كنِا ةحر كندل نمانل بهوانتيدهذِادعب انبلق غزتل انبر
ِ
ِ
“Ey Rabbimiz! Bizi doğru yola eriştirdikten (hidâyet ettikten) sonra,
kalplerimizi eğriltme (haktan saptırma), bize kendi katından (tarafından)
50
bir rahmet bağışla (ihsan eyle). Çünkü sen çok ihsan edicisin.” Yine âyetten
anlaşıldığına göre imanlı kişinin her an Allah’ın lûtfuna ihtiyacı bulunduğunun
bilincinde olması gerekmektedir. Vazifelerini de bu şuurla yapmalıdır. 51
45-Kelâm Terimleri Sözlüğü, s. 128, Prof. Dr. Bekir Topaloğlu.
46-DİA, c. 17, s. 474.
47-B. Ahmet Ef., İşaratü’l Meram, s. 225; Elmalılı, c. 1, s. 167.
48-Dini Kavramlar Sözlüğü, s. 214, Heyet.
49-Tirmizi, Kader, 7; İbn Mâce, Dua, 2.
50-Âl-i İmran, 3/8.
51-Kur’an Yolu Tefsir, c. 1, s. 505-506, Heyet.