Page 225 - Büyük İslam Akaidi
P. 225

BÜYÜK İSLAM AKAİDİ









                                                                                   217
                  KUR’AN-I KERİM’DEKİ GÜNAH KAVRAMLARI
                  Günah kelimesi Kur’an’da “Cünah” şeklinde geçmiş olup, doğru yoldan
            sapmak demektir.
                  Yüce Rabbimiz “Kim bir kötülük yapar yahut (günah işleyerek) kendisine
            yazık eder, sonra da Allah’tan bağışlanma dilerse, Allah’ı çok bağışlayıcı, çok
                                        96
            merhametli bulur”  buyurmuştur.  Günah işleyen kişi abdest alıp, iki rekât namaz
            kılıp, Allah’tan tam bir tövbe edip mağfiret dilerse; günahı bağışlanır. 97
                  Kur’an-ı Kerim’de günah olan inanç, söz, fiil, amel ve davranışlar için isim;
            kasıtlı ve bilerek işlenen günah için zenb; kasıtlı ve kasıtsız işlenen günah için
            hatîe; kasten ve bilerek işlenen günah için hata; kasıtsız işlenen günah ve kusur
            için vizr; günah ve ağır yük için hıns; günah için kebîre; büyük günah için lemem;
            küçük günah için mâsiyet; günah ve isyan için seyyie; kötülük, küçük ve büyük
            günah için fuhş ve fahşa; çok çirkin olan günah için isyan vb. kavramlarla ifade
            edilmiştir. Kur’an-ı Kerim’de büyük ve küçük günah ayrımı yer almıştır. 98
                  Allah Teâlâ: “Ey iman edenler! Tam ve kesin (örnek olacak) bir tövbe ile
            Allah’a yönelin. (Böyle yaparsanız) umulur ki, Rabbiniz sizin kötülüklerinizi
            örter ve sizi altından ırmaklar akan cennetlere koyar…” (Bu tövbeye “nasûh
            tövbesi” denilir ki bir daha asla günaha dönmemek ve bunu asla arzu etmemek
            üzere yapılan tövbedir), (bk. Feyzü’l-Furkan, s. 579, H. T. F.).

                 1) Kur’an-ı Kerim’de küfür/inkâr [el-hınsü’l-azîm=büyük günah], 99
                 2) Haksızlıkla yetim malı yemek [hu-ben kebîran=büyük bir vebâldir], 100
                 3) Açlık korkusuyla çocukları öldürmek [hıt’en kebîran=büyük bir cinâyet], 101
                 4) Zinâ [fevâhiş=çirkin işlerden], 102














            96-Nisa, 4/110.
            97-bk. Feyzü’l-Furkan, 104.
            98-bk. Nisa, 4/31; Necm, 53/32; Dini Kavramlar Sözlüğü, s. 77-78, Heyet.
            99-Vakı’a, 56/46.
            100-Nisa, 4/2.
            101-İsrâ, 17/31.
            102-Necm, 53/32.
   220   221   222   223   224   225   226   227   228   229   230