Page 223 - Büyük İslam Akaidi
P. 223
BÜYÜK İSLAM AKAİDİ
215
Gayba iman, İslam’ın “Âmentü”sünün kısaltılmış ifadesidir. Manası:
Allah’a, meleklere, kitaplara, peygamberlere, ahiret gününe, kaza ve kadere, hayır
ve şerrin Allah’tan olduğuna inanmaktır. 83
Kur’an-ı Kerim’de “Gaybın anahtarları Allah’ın yanındadır, onları O’ndan
başkası bilmez. O, karada ve denizde ne varsa bilir; onun ilmi dışında bir yaprak
bile düşmez. O, yerin karanlıkları içindeki tek bir taneyi dahi bilir. Yaş ve kuru
ne varsa hepsi apaçık bir kitaptadır” buyrulmuştur. Göklerde ve yerdeki bütün
84
gizli hazineleri sadece Allah Teâlâ bilmekte ve zamanı geldiğinde de dilediği
85
kadarını insanlığın faydalanmasına sunmaktadır. İnsanların bilemediği,
yalnızca Allah’ın bildiği şeylere gayb ve mugayyebât denir. Bunlar kıyametin
vakti, yağmurun yağması, rahimlerde olanı, kişinin yarın ne kazanacağını ve
insanın nerede öleceğini ancak Allah bilir. 86
Gayb kelimesi Kur’an-ı Kerim’de altmış yerde geçmektedir. Gayb kelimesi
Allah Teâlâ’ya nisbet olunduğu yerlerde sadece Allah Teâlâ tarafından bilinebilen
mutlak gaybı ifade eder. İlgili âyet ve hadislerin bazılarında gaybı sadece Allah’ın
87
bildiği ifade edilmektedir. Bazı âyet ve hadis-i şeriflerde ise, Allah’ın dilediği
kullarını gayb konusunda bilgilendirdiği haber verilmektedir ki buna izafî gayb
denir. 88
Buna göre gaybı, sadece Allah’ın bildiği mutlak gayb ve O’nun bildirdikleri
tarafından bilinebilen izâfî (değişen) gayb diye ikiye ayırmak mümkündür. 89
Peygamber sallallahü aleyhi ve sellem efendimiz de, Allah Teâlâ’nın
kendisine öğrettiklerinin dışında gayb hakkında bilgiye sahip değildir. 90
83-Kur’an-ı Kerim ve Türkçe Meâli, Bakara, 2/3-6.
84-En’am, 6/59.
85-En’am, 6/59, s. 145, Dipnot, 2, Feyzü’l-Furkan.
86-Lokman, 31/34.
87-En’am, 6/59, dipnot, 2, s. 145, Feyzü’l-Furkan.
88-En’am, 6/59; Yûnus, 10/20; Hûd, 11/123; Buhari, İstiskâ, 29, Müslim, İman, 77.
89-Âl-i İmran, 3/179; Cin, 72/26-27.
90-Müslim, İman, 287, Tirmizi, Tefsir, 7.