Page 190 - Büyük İslam Akaidi
P. 190

BÜYÜK İSLAM AKAİDİ









         182
                     42- KABİR’DE MÜNKER ve NEKİR ADLI MELEKLERİN KULU
               HESABA  ÇEKMELERİ  ve  KABİR’DE  RUH’UN  KUL’A  GERİ  İADESİ
               GERÇEKTİR. KÂFİRLER ve HAK EDEN MÜ'MİNLERE KABİR AZABI
               VARDIR.
                         ْ
                                                         َ
                                                   ْ
                                                                          ُ
                                                                     َ
                  َ
                                 َ
                                                  َ
                                         ُ َ َ َ ْ
                 ْ
                                                      ٌ
                             َ َ
                                                           ٌّ َ
                       ْ َ
                                                                  َ َ
                                                                       ْ ُ َ ُ َ
                                      ُّ
                 هبق فدبعلادسج لإ حورلا ةداعإو ، بقلا ف نئك قحيكنوركنم لاؤسو 55
                      ِ
                ۪
                                                                ۪
                                                        ِ
                           ِ
                                  ِ
                                                     ِ
                ِ ِ
                                                              ٍ
                                             ِ ِ
                                                                    ٍ
                                   ِ
                         ْ
                                                       َ
                                                                     َ ُ َ
                                                                      ْ
                                                            ُ َ
                                          ّ ُ َّ ُ ْ
                        ُْ َ ُ
                                                                          ْ َ َ ٌّ َ
                                                    ٌ
                                                        ٌّ َ ُ َ َ ْ
                                    ْ َ َ ْ
                   َ
                  .يننمؤلا ةاصع ضعبلو مهك رافكلل نئك قح هباذعوبقلاةطغضو ،قح
                                      ِ
                                                   ِ ِ
                      ۪ ِ ِ
                                         ِ ِ
                                ِ
                                                                   ِ
                                            ِ
                     55) Kabirde Münker ve Nekir isimli meleklerin kulu sorguya çekmeleri
               (sualleri) hak (gerçek)’tır. Kabirde ruhun kulun cesedine geri iade edilmesi hak
               (gerçek)’tır. Bütün kâfirler ile bazı günahkâr mü’minler için kabrin sıkıştırması ve
               azabı hak (gerçek)’tır. 59
                     NOT: Kul kabre konulunca Allah Teâlâ ruhunu kendisine geri iade edecektir.
               Meleklerin sorularına doğru cevap verenler mutluluk içinde; veremeyenler ise, şiddetli
               korku ve azap içinde kalacaklarıdır. 60
                     43- ÂLİMLERİN ALLAH’IN SIFATLARINI “YED KELİMESİ
               HARİÇ” FARSÇA SÖYLEMELERİ MÜMKÜNDÜR
                        ٰ
                                                                         ُ
                                                           َ ٰ َ
                  ٰ َ ْ َ َ َ َ    َ َ ْ    ُ    َ  ْ ُ ُ ُ َ َ ّٰ ُ ْ َ ْ َ  َ
                                     َ
                                                         ْ
                لع نكلواهصقو ةفاسلا لوط قيرط نم هدعبلو لاعت لا برق سيلو56
                                                                  ِ
                       ِ
                                ِ ِ
                                                     ِ
                                         ِ
                            ِ
                                              ِ ِ
                                                                    َ ْ
                                                             ْ
                                     ْ
                     ُ َ ٌ َ        َ َ ْ  َ َ ُ  ْ ٌ   َ  ُ  ُ َ َ َ َ َ   َ ْ  َ ْ َ
                       ْ
                     هنع      ديعب صاعلاو فيك لب هنم بيرق عيطلاو ،ناولاوةماركل نعم
                                                                        ِ
                                        ٍ
                                                  ِ
                             ۪
                                                            ِ
                                               ِ
                                                                  ِ
                                 ِ
                                                       ِ
                                           ْ
                                                                        ْ
                                                                 ْ
                              َ ٰ َ
                                                  َ ُ ْ ْ
                                                                               َ َ
                                                                       ُ
                                           َُ َ َ ُ َ َ َ ُ
                                                              ْ ُ َ ُ ْ َ
                                   َ
                                                                              ْ
                       ُ ُ َ
                       هراوج كلذكو ،يجانلا لع عقي لابقلاودعبلاو برقلاو ،فيك لب
                                ِ
                                                                            ٍ
                                                                                   ِ
                                                         ِ
                           ِ
                                        ۪
                                                                          ْ
                                                                               ْ
                                                       َ َ
                                                                     ُ ُ
                                                              َ ْ
                                                             ْ َ َ َ
                                                      ْ
                                                                         ُ َ َّ َ
                                                   .فيكلب هيدي  ينب فوقولاوةنلا ف  ِ
                                                                             ِ
                                                            ِ
                                                    ٍ
                                                           ِ
                     56) Âlimlerin, Allah Teâlâ’nın sıfatlarını farsça (Arapçadan başka bir
               dille) söylemeleri caizdir (olabilir). Fakat yed=el kelimesi, Allah’ın sıfatı olarak
               farsça söylenemez. Fakat farsça olarak (benzersiz ve keyfiyetsiz olarak) Rûy-i
               Hûdâ=Yüce Allah’ın yüzü demek caizdir.
               59-Buhari, Cenâiz, 68, 87; Müslim, Cennet, 71, 72.
               60-Fıkh-ı Ekber Şerhi, s. 82, İsmail Kaya.
   185   186   187   188   189   190   191   192   193   194   195