Page 191 - Büyük İslam Akaidi
P. 191
BÜYÜK İSLAM AKAİDİ
183
Yüce Allah’ın kula yakınlık ve uzaklığı, mesafenin uzunluğu ve kısalığı
yönünden değildir. Kula lutfetmesi, rahmetine layık görmesi veya değer
vermemesi, rahmetinden uzak tutması manasınadır. Allah’a itaat eden (kul),
keyfiyetsiz olarak ona yakındır.
Günahkâr olan da yine keyfiyetsiz olarak Yüce Allah’tan uzaktır. Yakınlık,
uzaklık ve yönelmek, yalvaran kula aittir. Yine cennette komşuluk ve Allah’ın
huzurunda bulunmak da keyfiyetsiz şeylerdir.
44- KUR’AN-I KERİM’İN İNDİRİLİŞİ, BAZI SÛRE ve
ÂYETLERİN MANASIYLA DİĞERLERİNDEN DAHA ÜSTÜNDÜR
ْ
َ
َّ
ٌ َ
ُ
َ َ ْ َ ُ َ َ َ َ ْ َ ّٰ َّ َ ّٰ ُ َ َ َ َّ ُ ُ ْ َ
ُ
فحاصلا فوهو ملسو هيلع لا لص لا لوسر لع لنم نآرقلاو57
ِ ِ
ِ
ِ ِ
ِ
ْ
ْ
َّ َ ْ َ َ ْ ٌ َ َ َ ْ َ ْ َ َ ُّ ُ ْ ُ ُ َ ٌ ُ َ
َ ْ ُ
َ َ َ
َ
لِا ةمظعلاو ةليضفلا فةيوتسم مكلا نعم ف اهك نآرقلا تايآو ،بوتكم
ِ
ِ ِ
ِ
ِ
ِ ِ
ِ
ُ ْ
ُ ْ ْ َ
َ ْ ّ َ َ
ُ ْ ْ َ َ
َ
ُ ْ
َ
َ
َ
َ ْ َ َّ
َ َ
َ َّ ّ ْ
ايهفروكذلا ن ِ ل ،سركلاةيآ لثمروكذلا ةليضفوركذلا ةليضفاهضعبل نأ َ
ِ
ِ
ِ
ِ
ِ
ِ ِ
ِ
ِ
ِ ِ
ِ
َ
ْ ّ ُ َ َ َ َ َ َ ْ َ َ َ ْ َ ُ ُ َ َ ُ َ َ َ َ ّٰ َ
ٰ َ ُ َ
ُ
ركذلا ةليضف ناتليضفايهف تعمتجاف ،هتافصو هتمظعو لاعت لا للجا
ِ
ِ
ِ
ِ
ِ
ِ
ِ
ِ
َ
َ ْ َ َ َّ ُ ْ َّ ُ ْ ُ ْ َ َ ْ ّ ُ َ َ َ ْ َ َ ُ ْ ْ ُ َ َ َ
سيلو رافكلاةصق لثم بسفركذلا ةلضفاهضعبلو ،روكذلاةليضفو
ِ
ِ ِ
ِ
ِ
ِ ِ ِ
ِ
ِ
ِ
ُ ْ ْ
َّ ُ ْ ُ ٌ ْ َ
ُ َ
َ
ُ
َ
.رافكلا هو لضفايهف روكذملل ِ
ِ
ِ
57) Kur’an-ı Kerim, Allah’ın elçisi (a.s.)’a (yirmi üç yıl süresince) Cebrail
aleyhis-selam aracılığı ile âyet, âyet ve sûre, sûre indirilmiş olup Mushaflarda
(aynen) yazılıdır. Kur’an-ı Kerim âyetlerinin hepsi de Allah’ın kelamı olmaları
sebebiyle fazilet ve büyüklük bakımından birbirine eşittirler.
Ancak bazılarında hem Allah kelamı olması ve hem de içinde zikredilen
hakikat bakımından iki üstünlük vardır. Mesela, Âyetü’l-Kürsî, Fatiha ve İhlâs
sureleri gibi… Bilinen bu âyette Allah Teâlâ’nın büyüklüğü, yüceliği ve sıfatları
belirtilmektedir. Bu âyette hem zikir ve hem de zikredilenin fazileti olarak iki
fazilet bir araya gelmiştir. Bazı âyetlerde sadece zikir fazileti vardır (kâfirlerin
kıssalarında olduğu gibi). Bu âyetlerde zikredilenin (kâfir olduğu için) hiçbir
üstünlüğü yoktur. Yüce Allah’ın isim ve sıfatlarının hepsi de azâmet ve fazilette
eşit olup, aralarında farklılık yoktur. (bkz. Fıkh-ı Ekber Şerhi, s. 89, İsmail Kaya.)