Page 185 - Büyük İslam Akaidi

BÜYÜK İSLAM AKAİDİ

177
34- BİZ YÜCE ALLAH’I KENDİSİNİ KİTABINDA BİLDİRDİĞİ
BÜTÜN SIFATLARIYLA GERÇEK OLARAK BİLİRİZ
َ َ
َ
ُ ْ َ َ
ْ
َ ُ ْ َ ْ ٌ َ ُ َ َ ْ َ َ َ َ َ َ َ ْ َ َّ َ ٰ َ ّٰ ُ َ َ
ْ
َ ُ
ا دبعي نأدحأردقي سيلو هسفن فصوك هتفرعم قح لاعت لا فرعنو 47
ِ ِ
ِ
ِ
ِ
َ َ َ
َ َ ٌ َ
َ َ
َ
ُ
ُ
ْ ُ ُ
ٰ َ ّٰ
َ
َ َ
ْ َ ُ
َّ َ
ُ ْ َ َّ
َ
َ ُ
.رمأك هرمأب هدبعي هنكل هل لهأ وه ك هتدابع قح لاعت ل
ِ
ِ ِ ِ
ِ
ِ ِ
47) Biz, Yüce Allah’ı, kendisini kitabında vasıflandırdığı bütün sıfatlarıyla
(hakkıyla), gerçek olarak biliriz. Hiçbir kimsenin Yüce Allah’a, O’nun şanına
layık şekilde hakkıyla ibadet etmeye gücü yetmez. Ancak insan, O’na Kur’an da ve
Peygamberimiz (s.a.v.)’in Sünnetinde kendisine emrettiği (bildirdiği) gibi ibadet
(ve kulluk) etmeye çalışır.
35- BÜTÜN MÜ’MİNLER MARİFET, YAKÎN, TEVEKKÜL,
MUHABBET, RIZA, KORKU ve ÜMİTTE EŞİTTİRLER
ْ
ْ
ْ
ُّ ُ
ُّ
َ
َ َ َ َ َّ َ َ َ َّ َ َ َ َ َ ْ ْ ْ ُ َ ُ ُْ ْ َ ْ َ َ
ّ
لاو ضرلاو ةبلاو كوتلاو ينقيلاو ةفرعلا ف مهك نونمؤلا يوتسيو48
ِ
ِ
ِ
۪
ِ
ِ
ِ
ِ
ِ
ِ
ّ ُ َ َ
ْ
ُ َ
َ ُ َ
َ َ َ َ َ
َ َ َّ َ ْ
َ
.هك كلذ نوديمف نوتوافتيو ،نايملاو ِءاجرلاو فو
ِ
ِ
ِ
ِ ِ
ِ ِ
48) Bütün mü’minler; marifet (Allah’ı sıfatlarıyla bilmek), yakîn (kesin
inanç), tevekkül (Allah’a güvenip teslim olmak), muhabbet, rıza, korku ve ümit
ve bunların hepsine iman edilmesinde birbirlerine eşittirler. Fakat iman hariç,
diğerlerinde farklıdırlar.
NOT: Birinde Allah’ın azabından korku, diğerinde Allah ve Rasûlünün sevgisi,
başkasının tevekkülü veya ilâhî rahmetten ümidi fazla veya eksiktir.
Mesela, Peygamberlerdeki tevekkül ve marifetullah ümmetlerindeki ile eşit
değildir. 47
47-Fıkhı Ekber Şerhi, s. 75, İsmail Kaya.