Page 587 - Büyük İslam Akaidi
P. 587
BÜYÜK İSLAM AKAİDİ
579
Sözlükte “güvenmek ve vekil tutmak anlamına gelen tevekkül; yapacağımız
önemli bir iş için bütün gücümüzle çalışıp elimizden geleni yaptıktan sonra,
sonucu Allah’a güvenip teslim olarak O’ndan beklemektir. Bu sonucun neticesi ne
olursa olsun ilahi takdire razı olacağız. Üzülmeyeceğiz. Nasip buymuş diyeceğiz.
Yüce Rabbimiz buyuruyor ki: ْ
َ
ّ ُ ُّ َ َّ ّٰ َ َ ْ َّ َ َ ْ َ َ َ
ُ ّٰ
َ َ
َ َ
َ
* ينكوتلا بِي لا نِا لا لع كوتف تمزعاذِاف...
ِ
۪ ِ
“Kararını verdiğinde artık Allah’a güvenip dayan. Çünkü Allah, kendisine
güvenip dayananları sever.” 1
Müslüman önemli bir işi yapacağı zaman önce niyet edecektir. Allah’ım
bana en hayırlısını kolayca nasip et, dedikten sonra helal ölçüler içinde ne yapmak
gerekiyorsa, onu yapmaya karar vererek girişimlerde bulunacaktır. Bütün sebepleri
işledikten sonra neticeyi Yüce Allah’a güvenerek, O’ndan yardım isteyerek O’na
havale etmelidir. Bu iş olur veya olmaz. Artık takdir Allah’ındır.
Bu konuya çiftçiyi misal verebiliriz:
Tarlasından iyi ürün almak isteyen çiftçi; önce tarlayı güzelce sürüp
besmele ile tohumu eker, gübresini yeteri kadar atar, ihtiyacı kadar sular, vakti
gelince zararlılardan koruyucu ilacı uygular, çalştırdıkları kişileri memnun eder,
bu yapılanları helal kazancıyla karşılar ve namazlarını da vaktinde doğru şekilde
hüşû ile kıldıktan sonra ellerini açıp boyun bükerek der ki: “Ey Yüce Rabbim!
Eken biz, bitiren ve bereketini lutfeden Sensin. Senin sonsuz rahmetini umuyor ve
Sana güveniyorum, en hayırlısını Senden bekliyorum” sözleriyle üzerine düşeniş
yapıp sonucu Allah’tan bekler. Görelim Mevlâm neyler, neylerse güzel eyler.
1-Âl-i İmran, 3/159.