Page 540 - Büyük İslam Akaidi
P. 540

BÜYÜK İSLAM AKAİDİ









         532
                     Diğer bir ifadesinde ise: “Ben duamı ümmetime şefaat için geciktirdim.
               Bu şefaate Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmayan kimseler dahil olacaklardır”
               buyurmuştur. 37
                     Dördüncüsü: Fiilen cehenneme girmiş günahkâr (mü’minler) hakkındadır.
                     Bunlara Peygamber sallallahü aleyhi ve sellem, melekler ve bazı mü’minler
               şefaat edeceklerdir. Bu sayede Allah Teâlâ hazretleri için: “Lâ ilahe illallah” diyen
               mü’minler cehennemden kurtulacaklardır. 38
                     Yine hadis-i şerif’e göre: “Kim ezanı duyduğu zaman, “Ey bu eksiksiz
               davetin ve kılınan namazın sahibi (Allah’ım). Muhammed’e vesileyi ve fazileti ver.
               Onu vaat ettiğin Makam-ı Mahmud’a eriştir” diye dua ederse, ona kıyamet günü
               şefaatim gerekli olur” buyrulmuştur. 39
                     Bazı rivâyetlerde Peygamberimiz aleyhis-selam kendisine dua edip kabr-i
               şeriflerini ziyaret eden mü’minlere şefaat edeceğini bildirmiştir. 40
                     Unutmayalım ki iki cihan güneşi sevgili Peygamberimiz aleyhis-selam’ın
               şefaatine nail olabilmek için, imanlı yaşayıp mü’min olarak ölmek şarttır.
                     Beşincisi: Cennetliklerin derecelerini daha da yükseltmek için yapılacak
               olan şefaattir. 41


                     KÂFİR ve MÜNÂFIKLARA ŞEFAAT YOKTUR
                     Yüce Rabbimiz buyurdu ki:
                                                                                  َ
                                                                 ّٰ ُ َ َ
                                                                              َ َ
                                                                     َ
                                                                          ْ ُ ُ ْ َ
                                                           َ
                                                         *ينعفاشلا ةعافش مهعفنتاف
                                                             ِ ِ















               37-İbn Mâce, Zühd, 37, No. 4307.
               38-Buhari, İlim, 33; S. Müslim, T.ve Şerhi, c. 2, s. 174.
               39-Buhari, Ezan, 8; Ebu Davud, Salât, 28.
               40-Teberâni, el-mucemü’l Evsat, No: 4546; Dârakutnî, c. 2, s. 278, No: 194.
               41-Sahii Müslim, Terc. ve Şerhi, c. 2, s. 174, Ahmed Davudoğlu.
   535   536   537   538   539   540   541   542   543   544   545