Page 437 - Büyük İslam Akaidi
P. 437
BÜYÜK İSLAM AKAİDİ
429
RESÛL ve NEBÎ’NİN TARİFLERİ
Rasûl:“Allah Teâlâ’nın kendisine vahyederek tebliğle görevlendirdiği ve
kendisine kitap ve yeni bir şeriat verdiği seçkin bir kuludur.” 74
Nebî: “Allah Teâlâ’nın kendisine vahyettiği ve tebliğle görevli kıldığı değerli
kuludur.” 75
PEYGAMBERLERE OLAN BÜYÜK İHTİYAÇ ve ONLARIN
İNSANLARI AYDINLATMASI
İnsanların hakiki ve ilahi birer mürşidi olan (doğru yolu gösteren)
peygamberlere çok ihtiyaçları vardır.
İnsanlar, kendi akılları ile Allah Teâlâ’nın varlığını ve birliğini
anlayabilirlerse de, O’na ait olan benzersiz sıfatları tamamen anlayamazlar.
Allah’a nasıl ibadet ve kulluk edeceklerini, dünya ve ahiret işlerini, dini
ve ahlâki sorumluluklarını, helalleri ve haramları, cennet ve cehenneme giriş
sebeplerini (mükâfat ve cezayı) doğru bilip uygulayamazlar. 76
İşte bunun için Allah Teâlâ, Kur’an-ı Kerim’de de bildirdiği gibi asırlar
boyunca gelmiş geçmiş bütün ümmetlere (milletlere, kavimlere) peygamberler
(Resuller ve Nebîler) göndermiş, insanlara bu mübarek zâtların önderliğinde
doğruları öğrenip yaşamalarını emretmiştir. İnsanlık ancak bu yolla dünya ve
ahiret mutluluğunu kazanır. Bir âyet-i kerime’de: “Her millet için mutlaka bir
uyarıcı (peygamber) bulunmuştur” buyrulmuştur. 77
74-Ş. Taftazânî, Şerhu’l-Makâsıd, c. 2, s. 173; Kadı İyaz, Şifaî Şerif, s. 251, Çile Yayınları, İstanbul, 1977.
75-Abdüllatif Harputî, Tenkîhû’l-Kelâm, s. 268, İstanbul, 1330.
76-Ahmed Hamdi Akseki, İslam Dini, s. 84.
77-el-Fatır, 35/24; Bkz. en-Nisâ, 4/164; en-Nahl, 16/63; Yunus, 10/47; Mü’min, 40/78.