Page 434 - Büyük İslam Akaidi
P. 434
BÜYÜK İSLAM AKAİDİ
426
HASTALIK ve TEDAVİ (HARAMLA TEDAVİ OLUR MU?)
Hastalık, insanın beden ve ruh sağlığını bozan bir hâldir. Tedavi ise, bu
hâlin giderilip hastanın yeniden sıhhate kavuşması için maddi ve manevi her türlü
çareye başvurulmasıdır. Bu insanın tabii yapısının gereği ve dinimizin de kesin
emridir.
Ancak şifayı verenin, ilaçlarda tesiri ve devâyı var edenin Allah Teâlâ
olduğu asla hiç unutulmamalıdır. Doktor, hizmetiyle yardımcı olmuştur. Sıhhate
kavuşturan ise Allah Teâlâ’dır.
Fahri Kâinat Efendimiz aleyhis-selam: “Allah hem derdi ve hem de devâyı
(ilacı ve çareyi) göndermiştir, her hastalığa bir çare yaratmıştır. Tedavi olun, ancak
tedavide haramı kullanmayın” buyurmuştur. 62
İslam âlimlerinin çoğunluğu ise, haramlarla tedavi belli şartlarda câiz
(olabilir) demişlerdir. Hanefî ve Şafi’i’lere göre haram ile tedavi olmanın cevazı,
kesin olarak şifalı olacağının bilinmesine, hiç değilse iyileşmenin kuvvetle
muhtemel olmasına bağlıdır. Yoksa tedavi amaçlı haram yiyecek ve içecekler
kullanılamaz. İlaç da gıda maddeleri gibi hayatın zaruri ihtiyacıdır. Darda kalan
kimse haram ile tedavi görebilir. Nitekim Rasûl-ü Ekrem sallallahü aleyhi ve sel-
lem Efendimiz erkeklere ipek giymeyi yasakladığı halde cilt hastalığı dolayısıyla
bazı sahabilere izin vermişlerdir. 63
Özet olarak, İslam bilginleri, uzman Müslüman bir tabibin hastanın
hayatî bir tehlikeden ancak yiyip içilmesi haram madde içeren bir ilaçla sağlığına
kavuşacaksa (ve bu ilacın helal dengi de yoksa) bu haram ilaçla tedavinin câiz
olduğunda fikir birliği içindedirler. 64
OKUYUP YAZMAKLA TEDAVİ
Okumakla tedavi Peygamberimiz aleyhis-selam ve ashabı tarafından
yapılmış ve bunun câiz ve etkili olduğu görülmüştür.
62-Ebû Davud, Tıb, 11.
63-Buhari, Libas, 29.
64-Diyanet İlmihali, c. 2, s. 166, Heyet.