Page 436 - Büyük İslam Akaidi
P. 436

BÜYÜK İSLAM AKAİDİ









         428
                     Müslümanlar, geçmiş bütün peygamberlerin Allah’ın seçkin kulları
               olduklarına, onlara indirilen veya daha önceki bir peygamberden intikal
               eden kutsal kitabın hükümlerince elçilik görevlerini gerektiği şekilde yerine
               getirdiklerine, haramlara asla bulaşmadıklarına, fazilet ve dindarlık bakımından
               örnek bir hayat yaşadıklarına inanır, hepsini de saygıyla anar ve bunu Allah’a
               teslimiyet ve bağlılıklarının bir gereği kabul ederler. 69
                                                         70
                     Kısaca peygamberlere iman Kur’an-ı Kerim,  Sünnet  ve İslam âlimlerinin
                                                                 71
               icmâı ile sabit olan iman esaslarından birisidir.

                     PEYGAMBER, RASÛL ve NEBÎ KELİMELERİNİN ANLAMLARI
                     Peygamber kelimesi Farsça olup sözlükte “bir haberi getirip bildiren kimse
               (elçi)” demektir.
                     Dini bir terim olarak; Allah Teâlâ’nın kullarından seçtiği, dinini insanlara
               vahiy yoluyla bildirmek için görevlendirdiği pek değerli insanlara “peygamber”
               denilmiştir. Bu mübârek zâtlar Allah Teâlâ’nın birer elçileri demektir.
                     Peygambere Nebî de denir. Bununla beraber yeni bir kitap ve yeni bir
               şeriat ile bir millete peygamber gönderilmiş olan zât’a Nebî, peygamber denildiği
               gibi resûl (elçi) ve mürsel (gönderilmiş) de denir. Yeni bir kitap ve yeni bir şeriat
               ile  gönderilmeyip de  kendisinden önceki bir  peygamberin  kitabını  ve  şeriatını
               ümmetine (milletine) bildirmekle görevlendirilmiş olan zât’a da yalnız nebî veya
               pey-gamber denilir, resûl veya mürsel denilmez denilemez. Nebî’nin çoğulu,
               enbiya, resûl’ün çoğulu, rüsûl ve mürselin çoğulu da mürselîndir. 72
                     Kur’an-ı Kerim’de peygamber kavramının anlamı “resûl” ve “nebî”
               kelimeleri ile ifade edilmiştir. “Resûl” elçi, nebî, haber veren, haber getirendir.
               Peygamberler Kur’an-ı Kerim’de “mürsel” gönderilen elçi, “nezir” uyarıcı, “Beşir”
               müjdeleyeci ve “hâdî” yol gösterici kelimeleriyle anlatılmıştır. 73












               69-Kur’an Yolu, c. 1, s. 220-221, Heyet; Bakara, 2/285;En’am, 6/83-90; Meryem, 19/58.
               70-Âl-i İmran, 3/179; en-Nisâ, 4/136, 150, 152.
               71-Buhari, İman, 37; Müsned, c. 4, s. 114.
               72-Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük İslam İlmihali, s. 17.
               73-Doç. Dr. İsmail Karagöz, a.g.e., s. 93.
   431   432   433   434   435   436   437   438   439   440   441