Page 380 - Büyük İslam Akaidi
P. 380

BÜYÜK İSLAM AKAİDİ









         372
                     KUR’AN-I KERİM’E NE  ZAMAN  HAREKE  ve  NOKTALAR
               KONULDU?
                     Hz. Osman (Allah ondan razı olsun)’ın halifeliği zamanında Mushaflarda
               bugünkü kolaylığı sağlayan işaretler (üstün, esre, ötre, cezim, şedde, hemze ve
               nokta gibi) yoktu. Araplar 40 yıl kadar Kur’an-ı Kerim’i harekesiz ve noktasız
               okudular. Bu onlar için zor değildi.
                     Ancak Arap olmayan milletler Müslüman olunca; harekesiz ve noktasız
               Kur’an-ı Kerim’i okuması onlara zor geliyordu. Yanlış okumalar oluyordu.
                     Bunun üzerine Emevî hükümdarı Abdülmelik zamanında (ö. 65/684)
               görevlendirilen Ebü’l-Esved ed-Düelî (ö. 69/688) üstün için harfin üstüne bir
               nokta, ötre için önüne bir nokta, esre için altına bir nokta koymuş ve tenvin’e de
               iki nokta kullanmıştır. 379
                     Daha sonraki çalışmalarda, Nasr b. Asım (ö. 89/708) ve Yahyâ b. Ya’mer (ö.
               129/746) bu çalışmalara devam ederek önemli katkılar sunmuşlardır. Bugünkü
               şekline gelmesini ise, Halil b. Ahmet (ö. 175/791) belirlemiştir. Kendisi ünlü bir
               dil âlimidir. 380
                     Bu çalışmanın sonucunda; 370.143 Üstün, 309.586 Esre, 40.804 Ötre,
               3.283 Hemze, 1.771 Med, 156.681 Nokta ve 19.253 Şedde konulmuştur. 381
                     Muhammed b. Tayfûr es-secâvendî (ö. 560/1165) âyetlerin sonlarına,
               manâyı gözönüne alarak okuyana bu bakımdan kolaylık sağlayan, bugünkü
               noktalama işaretlerininkine yakın işlevleri olan ve adına secâvend denilen-
               işaretleri koymuştu. 382





















               379-Kıftî, İnbâhu’r-ravât, c. 1, s. 4-5; c. 3, s. 343.
               380-Dânî, el-Muhkem, s. 2-9; Suyutî el-itkân, c. 4, s. 160-162.
               381-Osman Keskioğlu, a.g.e., s. 129-130.
               382-Kur’an Yolu Meal ve Tefsir, c. 1, s. 28, Heyet.
   375   376   377   378   379   380   381   382   383   384   385