Page 308 - Büyük İslam Akaidi
P. 308
BÜYÜK İSLAM AKAİDİ
300
Bu tür irade hayra da, şerre de, kötülüğe de yönelik olarak gerçekleşir.
Allah Teâlâ hayrı da şerri de dileyip yaratır. Ancak O’nun şerre (kötülüğe) rızası
yoktur. Şerri emretmez ve şerden hoşlanmaz. Çünkü Allah Teâlâ’nın dileme
43
sıfatı ile razı olma sıfatları arasında fark vardır. Şöyle ki: Dilemesi, bir şeyin
olup olmamasına izin vermesidir. Razı olması ise, o şeyin olup olmamasına rıza
göstermesi ve ona karşılık sevap vermesidir. Bu itibarla bazen Allah Teâlâ bir şeyin
olmasını diler fakat ona rıza göstermez; kâfirin küfrü gibi. Eğer Allah dilemeyip
engel olsa, o kimse kâfir olamaz. Fakat Allah onun kâfirliğine rıza göstermez. 44
b) Teşriî İrade
Dini hükümler ve sosyal hayata yöneliktir. Buna dinî irade denir.
Allah Teâlâ’nın bir şeyi sevmesi, ondan hoşnut olması ve onu emretmesidir.
Yüce Allah’ın bir şeyi bu manâdaki iradesi ile dilemiş olması, o şeyin meydana
gelmesini gerekli kılmaz. Mesela Kur’an-ı Kerim’de Allah Teâlâ: “Şüphesiz ki
45
Allah, adaleti, iyiliği ve akrabaya yardım etmeyi emrediyor (irade ediyor)…”
âyetindeki irade bu çeşit bir iradedir. 46
İnsanın da cüz’î bir iradesi vardır
İslam âlimleri insanda cüz’î bir irade bulunduğunu, insanın kazanan
(çalışan), Allah Teâlâ’nın ise yaratan olduğunu söylemişlerdir. İnsan diler, Allah
da onun isteğine göre yaratır.
Diğer bir ifadeyle, Allah Teâlâ insanlara güç, kudret ve irade vermiştir.
İnsan iradesinde hürdür, dilediği gibi hareket eder. İman veya inkâr eder, iyi veya
kötü işler yapabilir. Bunları yapmak istediği zaman Allah kuluna izin verir. Eğer
izin vermezse insan hiçbir şey yapamaz.
Kendi hür iradesi ile herkesin yaptığı iyilik kendi yararına, kötülük ise
kendi zararınadır. Ancak istek insandan olduğu için sorumluluk da insana aittir. 47
“Hiçbir şey için ben bu işi yarın kesinlikle yaparım deme. Ancak Allah Teâlâ
48
dilerse (yapabilirim) de…” buyurulmuştur.
43-Diyanet İlmihali, c. 1, s. 90-91, Heyet.
44-Hasan Karakaya, İslam Akâidi, s. 258.
45-en-Nahl, 16/90.
46-Diyanet İlmihali, c. 1, s. 91, Heyet.
47-Dini Kavramlar Sözlüğü, s. 320, Heyet.
48-Kehf, 18/23-24.