Page 276 - Büyük İslam Akaidi
P. 276

BÜYÜK İSLAM AKAİDİ









         268                  ُ ّٰ َ
                              لا
                     ALLAH (      )(C.C.)
                     Varlığı kendinden (zâtının gereği) olan ve kemal sıfatlarını kendinde
               toplayan, hakîkî ma’budun=(kendisine ibadet, kulluk edilip tapınılanın) özel
               ismidir. 59
                     Bütün varlık âlemlerini yaratan, rızıklandıran, terbiye eden, maddî ve
               manevî kemâle doğru götüren, tüm kâinatı ve kâinatta bulunan bütün varlıkların
               sahibi, koruyucusu, yöneticisi ve devam ettiricisi olan Allah Teâlâ’dır.
                     O, varlığının başlangıcı ve sonu olmayan, her şeye gücü yeten, her
               şeyi  yaratan,  her şeyi bilen,  işiten  ve gören,  dileyen  ve dilediğini yapandır. O,
               varlığında ve varlığının devamında hiçbir şeye, hiçbir zaman ve hiçbir şekilde asla
               muhtaç değildir. Her şey ona muhtaçtır. Allah, daima mutlak var olandır. Yüce
               Allah’ın zât-ı ehadiyyeti (bir tek olan zâtı), bütün kemal sıfatlarıyla muttasıftır
               (vasıflanmıştır) ve bütün noksan sıfatlardan münezzehtir (tamamen arınmıştır,
               uzaktır, berîdir). 60
                     Sıfatlarının varlığının başlangıcı ve sonu yoktur. Hiçbir şey O’nun benzeri
               değildir. O bir tek yaratıcıdır. İbadete, huzurunda eğilmeye, secde edilmeye
               hakkıyla lâyık olan sadece Allah Teâlâ’dır.
                     Yüce Allah’ın zâtında, isimlerinde, ilahlığında, sıfatlarında ve fiillerinde
               bir tek ve benzersiz olduğunu kabul etmeye Tevhîd-i ulûhiyet; Allah Teâlâ’dan
               başkasına tapınmamak, ibadet etmemek ve sığınmamaya da Tevhîd-i rububiyyet
               denir.  Amelî tevhîd ise: Zihniyle Allah’ın bir tekliğini kavrayan insanın kalbiyle
                    61
               de O’nu en çok sevmesi ve samimi davranışlarıyla da bunu isbat etmesidir. Allah
               sevgisi de ancak O’na ibadet ve itaatle olur.
                     İbadette Tevhîd: Tapılmaya ve boyun eğilmeye, en  çok sevilip tazim
               edilmeye lâyık olanın, sadece Allah Teâlâ’nın olduğunu kesin inanarak kabullenip
               kalben de tasdik etmektir.















               59-Maturidiyye Akâidi, N. Es-Sâbûnî, 4. Baskı, s. 180, Terc. Prof. Dr. Bekir Topaloğlu.
               60-Büyük İslam İlmihali, s. 9, Ömer Nasûhi Bilmen,
               61-DİA, c. 2, s. 478.
   271   272   273   274   275   276   277   278   279   280   281