Page 217 - Büyük İslam Akaidi
P. 217

BÜYÜK İSLAM AKAİDİ









                                                                                   209
                                                              54
                  Cibril hadisi başta olmak üzere pek çok rivâyetlerde  “Lâ ilâhe illallâh” ile
            birlikte “Muhammedün Resûlullah” ifadesi de yer almıştır. Mesela peygamberimiz
            aleyhis-selam, Muaz b. Cebel’i (Allah ondan razı olsun), Yemen’e Ehl-i Kitap’tan
            bir topluma vali olarak gönderirken ona şöyle buyurmuştur: “Oraya vardığında
            önce onları, Allah’tan başka hiçbir ilah olmadığına ve benim de Allah’ın rasûlü
            (elçisi) olduğuma (inanmaya) çağır.” 55
                  Diğer bir hadis-i şerif’inde ise: “Her kim Rab olarak Allah’a, din olarak
            İslam’a, peygamber olarak da Muhammed’e razı olursa cennet ona vacip olur”
            buyurarak Allah’a iman ile birlikte kendisine imanı da şart koşmuştur. 56
                  Nisâ, 4/136 âyetine göre peygamberimize ve ondan önceki peygamberlere
            inanmayan kimselerin imanları kabul edilmez ve muteber sayılmaz. Bunların
            sapıklardan olduğu belirtiliyor. 57
                  Kur’an-ı Kerim’de Allah’a inanıp da peygamberlerine inanmayarak
            ayrımcılık yapmak küfür olarak (dinden çıkma sebebi olarak) belirtilmiştir (Nisâ,
            4/150)âyetinden anlaşılıyor ki, kâfirler üç kısımdır:
                  a)Ne Allah, ne peygamber hiçbirine iman etmeyenler,
                  b) Allah’a inanıp da O’nun gönderdiği peygamberlere inanmayanlar,
                  c) Peygamberlerin bazısına inanıp, bazısına inanmayanlardır ki kitap
            ehlinden Yahudi ve Hıristiyanlar bu kısımdadırlar. 58

                  İmam-ı A’zam’ın Fıkh-ı Ekber’inde sayfa 7, dipnot 4’te Kelime-i Tevhid’in
            ikinci kısmı olan “Muhammedün Rasûlullah=Muhammed (sallallahü aleyhi
            ve  sellem)  Allah’ın  elçisi, peygamberidir”  ifadesini kalbiyle  tasdik  ve  diliyle
            söylemeyen (ikrar etmeyen) Müslüman sayılmaz denilmektedir. 59














            54-Buhari, İman, 37.
            55-Buhari, Zekât, 1.
            56-Müslim, İmâre, 116.
            57-Bkz. Kur’an Yolu Tefsiri, c. 2, s. 161, Heyet.
            58-Elmalılı Hamdi Yazır, c. 3, s. 123, Azim Dağıtım.
            59-Fıkh-ı Ekber, İmam-ı A’zam, s. 7, Terc. Hasan B. Çantay, 5. Baskı, Ankara, 1991, Diyanet İşleri Başk.
            Yayınları.
   212   213   214   215   216   217   218   219   220   221   222