Page 205 - Büyük İslam Akaidi
P. 205
BÜYÜK İSLAM AKAİDİ
197
KALP İLE TASDİK VE DİL İLE SÖYLEMENİN (İKRAR) ÖNEMİ
İmanda esas olan, kalp ile tasdiktir. Bir kimse diliyle inandığını söylese
bile, kalbiyle tasdik etmedikçe mü’min olamaz. Buna karşılık kalbiyle tasdik edip
inandığı halde, dilsizlik gibi bir özrü sebebiyle inancını diliyle açıklayamayan veya
ölüm tehdidi altında (ikrahı mülci=uzuvların telefi) olduğu için kâfir inançsız
olduğunu söyleyen kimse de mü’min sayılır. Nitekim sahabelerden Ammâr
b. Yâsir (r.a.) müşriklerin ağır işkenceleri ve ölüm tehditleriyle meymun ku-
yusuna atılmıştı. Suda boğulmaktayken kalben kesin inanmakla birlikte diliyle
Müslüman olmadığını, İslam dininden çıktığını söyleyerek onların elinden
kurtulmuştu. Bu acıklı olay üzerine âyet-i kerime indirilerek, Ammâr (r.a.)’ın
12
mü’min bir kimse olduğu bildirilmiştir. Ammâr (r.a.) ağlayarak gelip olayı
peygamber aleyhis-selam’a anlatınca: Rasülullah (s.a.v.): “İman Ammâr’ın bütün
zerrelerine yerleşmiş” buyurmuş, sonra da Seni yine çok zorlarlarsa dilinle inkâr
edebilirsin iznini hatırlatmıştır. Kalpteki inancın dil ile ifade edilmesi (ikrar) ise,
13
mü’min olduğunun insanlarca bilinmesi ve insanların da onun inanmış olduğuna
şahadet etmeleri için gereklidir. “İman dil ile ikrar, kalp ile tasdiktir” meşhur
söz bunun için söylenmiştir. Yoksa kalbinde tasdik bulunan kişi Allah katında
mü’mindir. Kalbinde şüphe ve tereddüt’ü bulunan kimse, Kelime-i Şahadet’i
söylese bile Allah katında mü’min değildir. 14
Ehl-i Sünnet’in iki itikat mezhebinin imamları olan İmam Mâturidî (ö.
333/944) ve İmam Eş’arî (ö. 324/936) hazretleri (r.a.) imanda kalbin tasdikini
yeterli görürler. Ancak İmam Mâturidî (r.a.), dil ile ikrarı (söylemeyi) yalnız
dünyevî hükümler için gerekli görmektedir. 15
12-en-Nahl, 16/106.
13-Mebsût, C. 24, s. 43; İmam Serahsî, 1324; Hasan B. Çantay, Meali, C. 2, s. 503.
14-İslam ilmihali, s. 38, Lütfi Şentürk-S. Yazıcı.
15-Delilleriyle İslam İlmihali, s. 98, Prof. Dr. H. Döndüren.