Page 110 - Büyük İslam Akaidi
P. 110

BÜYÜK İSLAM AKAİDİ









         102
                     İTİKADİ HÜKÜMLERİN KAPSAMI ve ÖNEMİ
                     Kur’an-ı Kerim’le veya sahih (mütevâtir) bir sünnetle manası açıkça sabit
               olan bütün dini hükümler, itikadi hükümlerden sayılırlar. Çünkü bir mü’min’in
               bunlara inanması ve hiçbirini inkâr etmemesi, alaya almaması (istihza etmemesi)
               ve mutlaka kabullenmesi ve önemsemesi gerekir. İmanın ve (mükellefse) İslam’ın
               şartlarına inanıp kabul etmek, kasten bir mü’min’i öldürmenin helal olduğuna
                       10
               inanmak,  içki içmenin, kumar oynamanın, yetim malı yemenin ve faiz yemenin
               kısaca haram olduğu kesinlikle bildirilmiş hükümlerin haramlığına inanmak
               şarttır. Zarûrât-ı diniye dediğimiz bu hususlardan birinin bile inkârı, kabul
               edilmemesi insanı imandan çıkarıp küfre sokar (Allah hepimizi korusun, âmin). 11
                     Ahlakî (vicdanî ve kalbî) hükümler, insanda doğuştan var olan kötü
               huyların yok edilerek yerlerine güzel huyların nasıl kazanılacağını öğreten
               ilimlerdir. Bunlarla ahlak ve tasavvuf ilimleri ilgilenir. 12

                     İLİM ve DERECELERİ
                     İlim: Bir şeyin gerçeğini olduğu gibi tamamıyla bilip kavramak demektir.
                     İlme’l yakîn, ayne’l yakîn ve hakka’l yakîn, bir şeyi bilmenin üç derecesi
               için kullanılan tabirlerdir. Yakîn: Doğruluğunda şüphe bulunmayan kesin bilgi
               demektir. 13
                     1- İlme’l-Yakîn: İçinde hiç yalan bulunmayan kesin ve şüphesiz olan
               bilgidir. Âyet-i kerimelerde ve sahih hadis-i şeriflerde ahirete ait verilen bilgiler
               gibi.

                     2- Ayne’l-Yakîn: Duyu organlarının deney ve gözlemleriyle elde edilen
               bilgilerdir. Ayne’l Yakîn’de kişi, daha önce duyduğu, okuduğu ve doğru olduğuna
               inandığı şeyleri gözleriyle görmüş olur. Bu derece ilme’l yakîn’e göre daha üst
               bir mertebedir. İbrahim aleyhis-selam’ın ölülerin nasıl diriltildiklerini görmek
               istemesi gibi. 14









               10-en-Nisa, 4/93.
               11-Delilleriyle İslam Akâidi, s. 19, Prof. Dr. Mehmet Bulut, Erkam Yayınları, İst., 2013.
               12-İsmail Hakkı İzmirli, Yeni İlmi Kelam, c. 1, s. 22, İst., 1922.
               13-Terimler Sözlüğü, S. S. Cürcanî, s. 156.
               14-Bakara, 2/260.
   105   106   107   108   109   110   111   112   113   114   115