Page 52 - Büyük İslam Akaidi
P. 52

BÜYÜK İSLAM AKAİDİ









          44         S.146 – Allah hakkı ve kul hakkı nelerdir?
                     C.146 – İman, namaz, oruç, hac, zikir ve tevekkül gibi ibadetleri yapmak;
               içki, kumar, zina ve nimete nankörlük gibi haramları terk etmek Allah haklarına
               uymak demektir. Bunlara uyan Allah’ın rızasını, sevgisini; uymayan ise cezasını
               hak eder.
                     Kul hakları ise; bir insanı dövmek, öldürmek, malını çalmak, gıybetini
               yapmak ve evine izinsiz girmek gibi işleri yapmaktır. Bunlar ise büyük günahtır.
               Bunlardan kurtulmak için önce hak sahibine hakkını verip onunla helalleşmeli ve
               tövbe etmelidir. 157
                     S.147 – Riyâ nedir, niçin yapılır, zararı ne olur?
                     C.147 – Riyâ, gösteriş yapmaktır. Kişinin sırf Allah rızası için yapılması
               gereken ibadetleri ve güzel davranışları kendini beğendirmek ve insanlara
               göstermek için yapmasıdır. Riyâ sevapları yok eder.  Riya hadis-i şerif’te gizli
                                                           158
               şirk olarak bildirilmiştir.  Riyâ, imanı zayıfların mal, mülk, makam ve şöhret
                                    159
               gibi dünyalık hırsı ve övülmek için yapılır. Müslüman bütün ibadet ve işlerini
               Allah rızası için yapmalıdır.
                     S.148 – Riyâ hakkında hadis-i şerif var mıdır?
                     C.148 – Evet. Peygamberimiz (s.a.v.) “Kahraman desinler diye savaşanların,
               cömert desinler diye infak edenlerin, âlim desinler diye ilim öğrenen ve
               öğretenlerin, güzel okuyor desinler diye Kur’an okuyanların yüzüstü cehenneme
               atılacaklarını” bildirmiştir. 160
                     S.149 – Yüce Rabbimiz, mü’minlerin kimlerle beraber olmalarını emir
               buyurmuştur?
                     C.149 – Âyet-i Kerime’de “Ey iman edenler, Allah’tan korkun ve (imanında,
               amelinde, sözünde, özünde) doğru olanlarla beraber olun” buyurmaktadır. 161
                     S.150 – “Deizm” kısaca ne demektir? Bir Müslüman deist olabilir mi?
                     C.150 – Deizm, Latincede “Tanrı” anlamına gelir. Tanrı’nın varlığını ve
               âlemlerin yaratıcısı olduğunu kabul eden, vahye, peygamberliğe ve mucizeye
               inanmayan akla dayalı felsefi bir ekolün adıdır. Bu ekolün inancını kabul edene de
               deist denir. Deistler, tanrının dünyadakilere karışmadığını söylerler...
                         162
                     Allah’ın yöneticiliğini ve cihad emrini de kabul etmeyip hep aklı esas alan
               bu sapık görüşe sahip olana asla Müslüman denemez. Akıl, vahyin ve peygamberin


               157-Dini Kavramlar Sözlüğü, s. 268-269, Heyet.
               158-Bakara, 2/264; Dini Kavramlar Sözlüğü, s. 560, Heyet.
               159-Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 5, s. 428.
               160-Müslim, İmare, 152; Nesâî, Cihad, 22; Müsned, 2/322.
               161-et-Tevbe, 9/119, H.B.Çantay Meali, c. 1, s. 301.
               162-DİA, 9/109, Doç. Dr. Hüsameddin Erdem.
   47   48   49   50   51   52   53   54   55   56   57