Page 300 - Büyük İslam Akaidi
P. 300

BÜYÜK İSLAM AKAİDİ









         292
                     İslam âlimlerinden bir gruba göre:
                     a) İsm-i A’zam “El-Hayyü’l-Kayyûm” isimleridir. Çünkü tevhîd’in bütün
               aslî meseleleri bu iki isimle ilgilidir.
                     b) “Zü’l-Celâli ve’l-İkram” ismi celilidir. Çünkü Celâl ismi bütün noksan
               sıfatlardan münezzeh olduğuna, ikram ise; bütün kemâl sıfatlarına aittir.
                     c)  “Allah”  ismi celilidir.  Çünkü  Cenab-ı  Hak’kın  zâtına  husûsî  olarak
               delalet eden isim budur. Her ismin vasfını ihtivâ eden öz adıdır. Allah: Varlığı
               kendinden  olan  ve  bütün  kemâl  sıfatların  manâsını  kendinde  toplayan  hakikî
               mabud’tur. 6


                     ALLAH TEÂLÂ’NIN SIFATLARI
                     Allah Teâlâ, sıfatları ile bilinir ve tanınır. Kur’an-ı Kerim bize Allah’ın
               sıfatlarını bildirmektedir. Çünkü Allah Teâlâ’nın zâtını anlayıp kavramamız asla
               mümkün değildir. 7
                     Peygamberimiz aleyhis-selam da “Allah’ın yarattıkları hakkında
               düşününüz, fakat O’nun zâtı hakkında düşünmeyiniz. Gerçekten siz buna güç
               yetiremezsiniz” buyurmuştur. 8


                     ALLAH TEÂLÂ’NIN SIFATLARI ZÂTÎ, SUBÛTÎ, FİİLÎ,
                     HABERÎ VE MÜTEŞÂBİH KISIMLARA AYRILIRLAR
                     A- ZÂTÎ SIFATLAR
                     Zâti sıfatlar, hiçbir zaman Zâttan ayrılmayan, ezelî ve ebedî olarak Onunla
               birlikte olan sıfatlardır.


                     1- VÜCUD: Allah Teâlâ’nın varlığı demektir. Allah Teâlâ daima vardır
               ve varlığı zâtının gereği olarak zorunludur. O olmasaydı hiçbir şey var olmazdı.
               Başta bizim varlığımız ve diğer bütün varlıkların hepsi, Allah Teâlâ’nın bir tek
               varlığına şahittir.












               6-Prof. D. A. Lütfi Kazancı, a.g.e., s. 78-79.
               7-el-Enâm, 6/103.
               8-Aclûnî, Keşfü’l-hafâ, 1/311; Süyûtî, el-Câmius-Sağir, 1/132.
   295   296   297   298   299   300   301   302   303   304   305