Page 268 - Büyük İslam Akaidi
P. 268

BÜYÜK İSLAM AKAİDİ









         260
                     3- VELÎ, KERÂMET ve GAYBI BİLME İDDİASI
                     Velî, iman ve takva sahibi Allah’ın sevgili kulu ve dostudur. Ehl-i sünnet
               inancımıza göre velî’nin elinde fevkalâde olayların meydana gelmesi mümkündür.
               Velî’nin elindeki zuhur edecek fevkalâde hadise onun için keramet, bağlı bulunduğu
               peygamber için de mucize sayılır. Velî, velî olduğunu bilmez, elinde zuhur edecek
                                                               16
               kerameti de önceden kestiremez. Allah Teâlâ dilerse olur.  Keramet bir doğuştur,
               kişinin iradesi ve bilgisi olmadan Allah’ın izni ile meydana gelir. Yani iş ve tesir
               vasıtası olarak istendiği zaman gerçekleşmez.
                     Bu sebeple “Falan zât gaybı bilir, falan mürşid insanların iç yüzüne vâkıftır,
               şeyh müridlerinin bütün hareket ve davranışlarından haberdardır, onları mânevî
               kontrol altında tutar” gibi söz ve kanâatler İslam Akâidine, Kur’an-ı Kerim’in ve
               sünnetin tesbit ettiği tevhîd inancına uymamaktadır. 17
                     Konumuzu bir âyet meali ile bitirelim: “Şüphesiz ki Allah, göklerin ve yerin
               gaybını (bütün sırlarını) bilendir. Muhakkak O, gönüllerin özünü de hakkıyla
               bilendir.” 18


                     4- GÜNAHSIZLIK ve ŞEFAÂT
                     Peygamberlerden başka hiçbir insan günahlardan korunmuş değildir.
               Hadis-i şerif’te şöyle buyrulmuştur:
                                                          َّ ْ
                                                                      َّ
                                                                        َ َ َ ْ ُّ ُ
                                              َ ُ َّ َّ َ َ
                                                           َ ْ َ َ ٌ
                                                              ُ
                                             .نوباوتلا نئاطلا يخو ءاطخ مدآ نبا  ك
                                                        ۪
                                                                             ِ
                      “Her insan hata eder (yanılıp günah işler). Hata (günah) işleyenlerin en
               hayırlıları tövbe edenlerdir (günahlardan üzüntü duyup vazgeçenlerdir). 19















               16-Teftâzânî, Şerhu’l-Akâid, s. 177.
               17-Prof. Dr. Bekir Topaloğlu, a.g.e., s. 104.
               18-Fatır, 35/38.
               19-Tirmizi, Kıyame, 49; İ. Mâce, Zühd, 30; Dârimi, Rik, 18.
   263   264   265   266   267   268   269   270   271   272   273