Page 261 - Büyük İslam Akaidi
P. 261

BÜYÜK İSLAM AKAİDİ









                                                                                   253
                  3- Şirk-i Takrîb: Âlemlerin yaratıcısının bir tek Allah olduğuna inanmakla
            beraber,  Allah’a  yakınlık  sağlamaları ve  O’nun  katında  şefaatçi olmaları için
            putlara ve heykellere tapınmaktır. Cahiliyye Arapları putlara tapınmalarını böyle
            anlatıyorlardı.
                  “Allah’ı bırakıp kendilerine bir takım dostlar edinenler: Onlara bizi sadece
            Allah’a yaklaştırsınlar diye kulluk ediyoruz (tapıyoruz) derler.” 32
                                                     ْ
                                                    ٰ ُ ّٰ  َ َ َ ّٰ ُ ُ َ َ
                                                                          ُ ْ
                                                               ُّ ُ
                                               ... يفلز لا لِا آنوبرقيل لِا هدبعنام...
                                                                   ِ
                                                      ِ
                                                                ِ
                  4- Şirk-i Taklîd: Bu şirk çeşidi, cahiliyye Araplarında olduğu gibi atalarını
            (baba ve dedelerini) taklid ederek işledikleri şirktir. Bazı insanların birbirlerini
            kendi istekleriyle Rabb kabul etmeleri, onların emir ve yasaklarını ilahi dereceye
            yükseltmeleri ve putlara ve heykellere ilah gözü ile bakmaları bu şirki oluşturur.
            Kur’an-ı Kerim’de Yahudi ve Hıristiyanların din adamlarını Rabb mertebesine
            yükseltmeleri tenkid edilmiştir. Kur’an-ı Kerim’de bu şirke düşenler anlatılırken:
            “Biz babalarımızı bir din (ve bir yol) üzerinde bulduk, biz de onların izlerine
            uymuş kimseleriz” dediler. 33


                  5- Şirk-i Esbâb: Sebepleri ilahlaştırarak, eşyanın tabiatlarını ve tabiat
            kanunlarını ilah mertebesine yükselterek onları hakiki müessir kabul etmektir. 34
                  Allah Teâlâ’yı hiç tanımayarak, eşyaya te’sir kedretini O’nun verdiğini
            kabul etmeyerek, tabiatta ve âlemlerde geçerli olan Sünnetullah’ı reddederek her
            şeyi eşyaya ve sebeplere bağlamak şirktir. 35




















            32-Zümer, 39/3; En’am, 6/71, 136; İsrâ, 17/56.
            33-Zuhruf, 43/23-24; Â’li İmrân, 3/64.
            34-Kelam, s. 142, Prof. Dr. Ş. Gölcük ve Ortağı.
            35-Prof. Dr. A. L. Kazancı, a.g.e., s. 67-68.
   256   257   258   259   260   261   262   263   264   265   266