Page 258 - Büyük İslam Akaidi
P. 258
BÜYÜK İSLAM AKAİDİ
250
f) Kısacası: Yüce Allah’a söz, iş, davranış ve hükümle şirk koşanlar daha
dünyada iken tövbe ve istiğfar edip inançlarını düzeltmedikçe ahirette sonsuz
azabı çekeceklerdir. 14
PEYGAMBERİMİZ (S.A.V.)’İN İKİ SIFATI ve ÇOK ÖNEM-
SEDİĞİ BAZI HUSUSLAR
Allah Teâlâ Kur’an-ı Kerim’inde sevgili peygamberimiz aleyhis-
selam için kendisine ait olan Raûf=çok şefkatli ve Rahîm=çok merhametli
ifadelerini kullanmıştır. Bu, onun ümmetine ne kadar çok düşkün olduğunu
15
göstermektedir. 16
Peygamberimiz aleyhis-selam çok tevazu sahibiydi; kendisine aşırı hürmet
gösterilmesine ve ayağa kalkılmasına hiç izin vermezdi. Kendisine secde
17
edilmesine ise asla müsaade etmemiştir. 18
Ömrünün son anlarını yaşarken bile şu cümlesini tekrarlaması bu
konudaki hassasiyetini göstermektedir. “Peygamberlerin kabirlerini tapınak
edinen kimselere Allah lânet etsin” buyurmuştur. 19
Yine bir hadis-i şerif’inde “Ey insanlar! Takvâ’dan ayrılmayın, şeytana
da asla aldanmayın! Ben sadece Abdullah oğlu Muhammed‘im; Allah’ın kulu
ve elçisiyim. Yemin ederim ki, beni Allah Teâlâ’nın sınırlarını belirlediği bir
mertebenin üstüne çıkarmanızı asla istemem” buyurmuştur. 20
PEYGAMBERİMİZ (S.A.V.)’İ SEVMEDEKİ ÖLÇÜ
Âyet ve hadislerden çıkarılan inanç hükümlerine göre en çok Allah teâlâ’yı
seven mü’min kişi, O’nun benzersiz kelâmı olan Kur’an’ı ve elçisi Muhammed
aleyhis-selam’ı ve O’nun ashabını da sever. Kısaca Allah’ın sevdiklerini sever. Bir
21
hadis-i şerif’te: ُ َ ْ َ َ ْ َ
ٰ
ُ َ ُ َ َ ََّ َ َ
ُ
َ ّٰ ُ َ
َ ْ َ َ ْ َ َ َّ
ُ ْ
ْ
ُ
َ
و لادبع :ا ولوقف ،هدبع انأ انإف ،يمرم نبا يراصنلا ترطأ ك نورطتل
ِ
ِ
ِ
۪
ُ
ُ
ُ َ
.هلوسر
14-Ömer Nasûhi Bilmen, Kur’an-ı Kerim’in Türkçe Meali Âlisi ve Tefsiri, c. 2, s. 604, İstan-bul, Bilmen
Yayınevi.
15-Tevbe, 9/128.
16-Kur’an’dan Öğütler, c. 1, s. 326, Dr. F. Görgülü.
17-Ebû Dâvûd, Edep, 152; A. B. Hanbel, 5/253.
18-Tirmizî, Radâ, 10; Ebû Dâvûd, Nikâh, 40.
19-Buhari, Salât, 48; Müslim, Mesâcid, 19.
20-Buhari, Menâkibü’l-Ensâr, 45.
21-DİA, c. 39, s. 196; Diyanet İlmihali, c. 1, s. 52, Heyet.