Page 238 - Büyük İslam Akaidi
P. 238
BÜYÜK İSLAM AKAİDİ
230
Peygamberimiz aleyhis-selam, İslamiyeti yaymak için münâfık olduklarını
178
bildiği halde Müslüman gözüken kişileri, siyaset gereği tekfir etmemiştir. Bir
hadis-i şerif’inde: “Kim bir insanı kâfir diye çağırırsa veya öyle olmadığı halde ey
Allah’ın düşmanı derse; söylediği söz kendisine döner” buyurmuştur. Kısacası:
179
Eğer kişi açıkça küfrü benimsemiyorsa, onun inanç, söz ve davranışı ile küfre
girdiğini söylerken çok dikkatli olmak gerekir. 180
İRTİDAT ve MÜRTED
İrtidat; Müslüman’ın kendi isteği ile dinden çıkması demektir. Dinden
çıkana mürted denir.
Bir Müslüman’ın hür iradesi ile söylemiş olduğu küfür kelimesi ile dinden
çıktığı kesin olarak bilinirse, mürted olduğuna hükmolunur. Dinden çıktığı kesin
değilse, mürtedliğine hükmolunmaz. Çünkü sabit olan Müslümanlık şephe ile
81
yok olmaz, küfür büyük bir şeydir. Bir kimsenin mürted olduğuna mahkeme
karar verir.
Haksız yere tekfir edilen bir kişinin gerçek durumunu ancak Allah
Teâlâ bilir. Mürted; toplumda Müslüman muamelesi görmez, selamı alınmaz,
kendisine selam verilmez, kestikleri yenilmez. Müslüman bir kadınla evlenemez.
Öldüğünde cenaze namazı kılınmaz. Müslüman kabristanına gömülmez. 182
Hanefî mezhebine göre mürtedin salih amelleri yok olduğu gibi eşi de
kendisinden bâin talakla boşanmış olur. İslam’dan çıkması devam ettikçe hiçbir
Müslüman’a varis olamaz ve hiçbir Müslüman da kendisine varis olamayacaktır. 183
178-DİA, c. 11, s. 26-27.
179-Buhari, Ferâiz, 29; Müslim, İman, 27.
180-Diyanet İlmihali, c. 1, s. 80, Heyet.
181-İbn Âbidin, Reddü’l Muhtar Ale’d Dürri’l-Muhtar, c. 9. S.8, İstanbul, 1983.
182-Diyanet İlmihali, c. 1, s. 80, Heyet.
183-Günümüz Meselelerine Fetvalar, c. 2, s. 253, Halil Gönenç, İstanbul, 2005, Yasin Yayıne-vi.