Page 197 - Büyük İslam Akaidi
P. 197

BÜYÜK İSLAM AKAİDİ









                                                                                   189
                  I- MÜ’MİN
                  İnanan, tasdik eden, itaat eden ve güven veren gibi anlamlara gelir.
                                                                                1
            Mü’minler cennette sonsuz kalacaklardır. 2
                  Allah Teâlâ’ya ve peygamberimiz Hz. Muhammed aleyhis-selam’a ve
            onların  haber  verdiği  inanç  esaslarına  tereddütsüz  bir  şekilde  inanan,  kalp  ile
            tasdik, dil ile ikrar eden kimseye mü’min denir.
                  Mü’minler dünyadan ahirete imanla gittiklerinde cennete girecekler,
            orada gözlerin görmediği, kulakların işitmediği ve hiçbir insanın hayalinden
                                               3
            geçiremediği nimetlere kavuşacaklardır.  İşte bunun için son anlarında bir
            mü’mine hanım gözyaşlarıyla şu samimi yalvarışını çokca tekrarlıyordu.

                  Yâ ilahî Ferdü’s-Samed,
                  Binbir adından meded.
                  Binbir adın var Senin
                  Bir muradım var benim
                  Binbir adın hürmetine
                  Ver muradımı Sen benim.
                  Yarabbî imanımı istiyorum.
                  İmanı kâmille ölmemi istiyorum.

                                  Hafize Kadriye Kılıç

                  Bu güzel duaya âmin diyor, biz de aynısını Yüce Allah’ımızın lûtfu
            kereminden ihsan buyurmasını diliyoruz.
                  Günahkâr  mü’minler,  affa  ve şefaate  uğramazlarsa,  cehennemde  hak
            ettikleri cezaları çektikten sonra cennete gireceklerdir.
                  Hatta kalbinde zerre kadar imanı bulunan, en zayıf bir imana sahip olan
            mü’min dahi, cehennemde devamlı kalmayacaktır. 4











            1-Dini Kavramlar Sözlüğü, s. 478, Heyet.
            2-Beyyine, 98/7-8.
            3-Buharî, Tevhîd, 35, Müslim, İman, 312.
            4-Buharî, İman, 33.
   192   193   194   195   196   197   198   199   200   201   202