Page 180 - Büyük İslam Akaidi
P. 180
BÜYÜK İSLAM AKAİDİ
172
Dünya âleminde Velî’nin kerametlerinin oluşu sabittir. Onlar Allah’ın
lütuflarına mazhar olmuş (muttakî) kullardır. 37
Keramet: İradesiz bir şekilde, Allah dostunda ve belki de çevresinde
görülen bir olaydır. Takvâ sahibi insanların gördüğü bazı sâdık rüyalar da bu
çerçevede düşünülebilir. Velî olabilecekleri konusunda kendilerine ümit bağlanan
şahsiyetlerin kerametlerine değil, davranışlarına ve çevrelerindeki insanların dinî
hayatlarında nasıl bir etki meydana getirdiklerine, özellikle ölümlerinden sonra
nasıl bir mânevî miras bıraktıklarına bakılmalıdır.
Kişilerin mânevi dereceleri kerametleriyle değil, davranış ve müspet
etkileriyle (olumlu tesirleriyle) tahmin edilmelidirler.
Şu da unutulmamalıdır ki belli bir ideolojisi, davası, hatta iddiası olan veya
varmış gibi gösterilen insanların etrafında birçok asılsız keramet algıları oluşur
veya uydurulur.
Gerçek manâda Allah dostu olan şahsiyetler, herhangi bir ayrıcalık
iddiasında bulunmaz ve böyle bir şeyin meydana gelmesine de rıza göstermezler.
َ
ُّ
ْ
َ ْ ً ُ َ ْ ًّ َ ْ َ َ ٌّ َ ُ ْ ْ َ
َ َ
ً
لاحتنا ييف لوسروأايبن ارهد طق ييلو لضفي لو
ِ
ِ
ِ
ِ
ِ
Hiçbir zaman Velî, İslam’a ait şerefi açısından Nebî veya Resül’den üstün
değildir. 38
NOT: Nebî, haber veren veya kendisine haber verilendir. Resul, haber getiren
elçidir. Peygamber=haber getiren manasıyla her ikisini de karşılar. Terim olarak
“buyruklarını haber vermek üzere Allah’ın insanlardan seçip vahiy indirdiği veya
kitap verdiği kişidir.” Velî: Allah’ı ve sıfatlarını tanıyan, takvaca yaşayan, lezzetlere
39
ve şehvetlere dalmayan kimsedir. Bir Peygamber bütün Velîlerden daha üstündür. 40
37-Emâlî Şerhi, s. 75-76, Beyit, 33-34, Sirâceddin Ali b. Osman el-Ûşî, Terc. Prof. Dr. B. Topaloğlu.
38-Emâlî Şerhi, s. 76, Beyit 34. S. Ali b. Osman el-Îlşî, Terc. Prof. Dr. B.T.
39-Şerhu’l-Mekasıt, c. 2, s. 203, S. Taftazânî.
40-Akâid Risalesi, s. 123/78 md, Dr. Ali Pekcan.