Page 549 - Büyük İslam Akaidi
P. 549
BÜYÜK İSLAM AKAİDİ
ُ ْ َ
ّ
RIZIK قزرلا 541
ِ
Sözlükte “nasip, pay, azık, yenilen, içilen ve faydalanılan şey” anlamına
gelen rızık, terim olarak ise: “Allah Teâlâ’nın bütün canlılara hayatlarını
sürdürebilmeleri için verdiği maddî ve manevî nimetler ve her türlü şey” diye
tanımlanır. Ehl-i Sünnet’in tarifi budur. 1
Bu tarife göre rızık, helal ve haram olan şeylerin hepsini kapsamaktadır.
Bütün İslâm âlimleri, insanların ve tüm canlıların rızıklarını sadece Allah
Teâlâ’nın verdiğini kabul etmişlerdir. Ancak, şuurlu ve sorumlu bir canlı olan
insanın; haram yollarla kazanmasındaki sorumluluk kazanana (insana) aittir. 2
Kur’an-ı Kerim’de Allah Teâlâ’nın insana maddî ve manevî olarak
sayılamayacak kadar pek çok nimetler verdiği bildirilmiştir. Bir âyette: “Eğer
Allah’ın nimetini saymaya kalkarsanız, onu sayamazsınız” buyrulmuştur. 3
Hiç şüphesiz ki gerek insan ve gerekse diğer canlıların rızkı, kuvveti, gıdası
ve beslenmesi, yaşamak için gerekli olan bütün şartlar ve sebepler Allah’a aittir. 4
Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyruluyor:
َّ
َ ْ
ُ ْ ّٰ َ َ
َّ َ ْ َ َ
َ
ْ
...ايهقزر لا لعلِا ضرلا ف ةبآد نمامو
ِ
ٍ
ِ
ِ
ِ
ِ
“Yeryüzünde yürüyen (kımıldayan) her canlının rızkı, yalnızca Allah’ın
üzerinedir.” 5
1-Kelâm Terimleri Sözlüğü, s. 261-262, B. Topaloğlu.
2-Kelâm Terimleri Sözlüğü, s. 261, B. Topaloğlu.
3-Nahl, 16/18.
4-Elmalılı, 4/569, Azim Dağıtım.
5-Hûd, 11/6.