Page 534 - Büyük İslam Akaidi
P. 534

BÜYÜK İSLAM AKAİDİ









         526
                     Şefaat bir kimsenin bağışlanması için onun adına af dilemedir. Dini bir
               terim olarak şefaat: Günahkâr mü’minlerin affedilmeleri, günahı olmayanların ise;
               derecelerinin yükseltilmeleri için, Allah nezdinde mertebeleri yüksek olanların
               (Allah’ın izniyle) onlara dua etmeleri ve dileklerde bulunmaları demektir. 1


                     NOT: İslâm Kelam Tarihi’nde ne Sünnî ve ne de ehl-i bid’at olsun hiçbir kelâmi
               Ekol, şefaatin varlığını aslâ inkâr etmemişlerdir. 2
                     Allah Teâlâ, ahirette şefaat edeceklere ve kendileri için şefaat olunacaklara
               izin verince; önce Peygamberimiz, sonra da diğer Peygamberler (Allah’ın selamı
               hepsinin üzerine olsun) ayrıca sıddıklar, şehidler, takva sahibi İslâm âlimleri ve
                                                     3
               Allah’ın sevgili kulları da şefaat edeceklerdir.  Şefaat sadece Allah Teâlâ’nın izni
               ve emri ile gerçekleşir. Şefaat etmesine izin verilenler de kendi isteklerine göre
               değil, yine Allah’ın dilediklerine şefaat edeceklerdir.  Şefaati inkâr eden ondan
                                                            4
               mahrum kalır.
                     Bakara sûresi 48. âyetteki: “Kimseden şefaat da kabul olunmaz” ifadesi
               özellikle kâfirler hakkındadır. Ve hitap küfürde ısrar edenlere mahsustur. Diğer
               âyetlerde ve hadislerde Allah’ın izniyle şefaatin olacağı açıkça bildirilmiştir. 5
                     Âyet-i Kerime’de Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:
                                                              َّ ُ
                                  ً َ ُ  َ  َ  َ َ ُ ٰ ْ َّ  ُ  َ  َ َ ْ َ َ َ َّ َ َ  َ  َ ْ َ
                                                                        ُ ْ
                                   ْ
                                *لوق هل ييضرو نحرلا هل نذا نملِا ةعافشلا عفنتل ذئموي
                                                                              ٍ ِ
                                                         ِ
                                          ِ


















               1-İsfehânî, el-Müfredât, s. 386.
               2-Prof. Dr. Ramazan Altıntaş, Sana İtikattan Soruyorlar, s. 69, İstanbul, 2018.
               3-Diyanet İlmihali, c. 1, s. 129, Heyet; Kelâm Terimleri Sözlüğü, s. 287, Prof. Dr. Bekir Topa-loğlu.
               4-Elmalılı Tefsiri, c. 2, s. 171, el-Bakara, 2/25, Azim Dağıtım.
               5-Elmalılı Tefsiri, c. 1, s. 354-355, Azim Dağıtım.
   529   530   531   532   533   534   535   536   537   538   539