Page 164 - Büyük İslam Akaidi
P. 164

BÜYÜK İSLAM AKAİDİ









         156
                     9- ALLAH MUSA İLE KELAM SIFATIYLA KONUŞMUŞTUR

                                                                           َّ َ َ َ
                                                                        ّٰ
                                                             َ
                  َ  ُّ ُ ُ ُ َ  َ َ  َ ْ ٌ َ ُ  َ  َ ُ  َّ َ َ ُ َّ َ  َ ُ ُ َ َّ
              ا فاهك هتافصو ،لزلا ف ةفص هلوه يذلا همكب همك سوم لا مكملفs    21
                                         ِ
                                                  ۪ ِ ِ
                                                          ِ
                          ِ ِ
                                     ِ
                ِ
                                                                ْ
                                                                            َ
                                                                                  َ ْ
                                                                     َ
                                                            ُ ْ َ
                                                                                 َ
                                                       َ
                                                      .ينقلخىلا تافص فلب لزل
                                                          ۪
                                                                   ِ ِ ِ
                                                                             ِ ِ ِ
                     21) Allah Musa ile konuştuğunda ezelde kendisinin sıfatı olan kelamı ile
               konuşmuştur (Ancak Allah’ın konuşması bizimkine hiç benzemez).
                     O’nun (ezelden beri var olan) sıfatlarının hepsi, yaratılmışların sıfatlarından
               başkadır.
                     10- ALLAH’IN SIFATLARI BİZİMKİNE HİÇ BENZEMEZ
                                        َ َ
                     َ َ
                                                                      ْ َ َ َ
                                                      ْ ُ َ َ ْ
                                                                            ُ ْ َ
                                                            ُ َ َ َ
                                             َ َ َ َ َ
               َ ْ َ
                         ُ َ ْ َ َ َ َ ْ ُ
             ،انعمسكل عمسيو ،انتيؤركل ىريو ،انتردقك لردقيو انملعك ل ملعي 22
                                                             ِ
                                                    ِ
                                                                    ِ ِ
                                   ِ
                ِ
                                                                                s
                                                                      َ َ َ َ َّ َ
                                                                             ُ َ َ َ
                                                                    َ
                                                                  ،انمككل مكتيو
                                                                     ِ
                     22) O bilir, fakat bizim bildiğimiz gibi değildir. O (her şeye) Kadirdir, fakat
               bizim gücümüzün yettiği gibi değildir. O (her şeyi) görür, fakat bizim görmemiz
               gibi değildir. O (her şeyi) işitir, fakat bizim işitmemiz gibi değildir. O konuşur,
               fakat bizim konuşmamız gibi değildir.
                     11- ALLAH’IN KONUŞMASI BİZİMKİNE HİÇ BENZEMEZ
                                                                َ ٓ
                                                                      َّ َ َ ْ َ
                                                          ْ
                             َ َ َ َّ َ
                                            ٰ َ ّٰ
                                     ُ َ َ َ ُ َ
                         ُ ُ َ
                                                                     ُ َ ُ َ
                                                         ُ ُ َ
                   ،فورح لوةلآلب مكتي لاعت لاو فورلاو تللبا مكتن ننوs           23
                               ٍ
                                                               ِ
                                                      ِ
                     ٍ
                                    ِ
                                                                                ْ
                                                                َ َ ٌ َ ُ ْ َ ُ
                                                          َ
                                                ُ ْ َ ْ َ ٰ َ ّٰ ُ َ           ُ ُ َ
                                                   ُ
                                             قلميغ لاعت  لا مكوةقلم فورلاو
                                                            ِ
                                             ٍ
                     23) Biz (ağız, dil ve dişler gibi) uzuvlarla ve harflerle (seslerle) konuşuruz
               (gözlerle görür, kulaklarla işitiriz). Allah ise organ, harf ve ses olmadan konuşur.
               Harfler, uzuvlar, sesler yaratılmıştır. Allah’ın kelamı ise yaratılmamıştır.
   159   160   161   162   163   164   165   166   167   168   169