Page 94 - Büyük İslam Akaidi
P. 94
BÜYÜK İSLAM AKAİDİ
86
İNKÂRCI ZİHNİYETLER, İNSAN VE KÂİNATIN
YARTILIŞINI YANLIŞ ANLAMIŞLARDIR
İnsan ve kâinata sadece maddî açıdan bakan materyalist felsefenin
temsilcilerinden bazıları, insanın maymundan dönüşmüş bir canlı olabileceğini
savunmuşlardır.
Canlıların oluşumunu ve gelişimini evrimleşme süreciyle açıklamaya
çalışan ve yaratılışa karşı çıkan İngiliz biyoloji bilgini Charles Darwin (1809-
1882) ve onu izleyen pozitivistler eşyaya ve canlılara dinî açıdan değil, maddî
deney ve gözlem açısından bakmaktadırlar. İnsan ile maymun arasındaki gerçek
8
fark, yalnızca bir kıl ve kuyruk farkı değildir. Akıl, mantık, huy, ahlâk ve yaratılış
farkı da vardır. 9
Kısacası: Materyalizm (tabiatçılık, maddecilik), Darwinizm, pozitivizim
(görülmeyene inanmayan) ve Viyanalı Dr. Sigmund Freud’un (1856-1939) görüşü
olan Freudizm (Allah’a ve İslam’a inanmayan) gibi inkârcı düşünceler bugünkü
ilmî gelişmeler ve gerçekler karşısında tamamen iflas etmişlerdir. Varlıklar
âleminde görülen ve akla durgunluk veren mükemmel ilâhi düzen, bu uydurma
teorileri hep yalanlamaktadır. Kâinattaki ilâhi esasların ve bütün varlıkların
kendiliğinden tesadüfen olduğunu akıl ve mantık sahibi insan asla kabul edemez.
Her namazın rekâtlarında daima okuduğumuz Fatiha sûresinin ilk âyeti evrim
teorisini reddetmektedir. Bu âyette “Hamd (in övme ve övülmenin her türlüsü),
âlemlerin (tek) Rabbi olan Allah’a’dır” buyrulmaktadır. 10
Kur’an-ı Kerim’de 965 defa geçen Rab kelimesi, bütün varlıkları yaratan,
yetiştiren, terbiye eden, merhalelerle kemâle erdiren, ihtiyaçları gideren, rızıklarını
veren; görüp gözeten (Şuarâ, 26/77-82), insanlara, hayvanlara, bitkilere, ağaçlara,
çiçeklere, böceklere, yerlere, göklere, gezegenlere, havaya, suya, … herşeye
nizamını, güzelliğini, yeteneklerini veren, yaşamlarını sağlayan ve her şeyin sahibi
olan demektir.
Darwin’in evrim teorisini açıkladığı “Türlerin Orjini” ve “İnsanın Türeyişi”
adlı eserlerine bilim adamları şu cevabı vermişlerdir: “İnsanlar evrim geçirerek
günümüzdeki hallerine gelmemişlerdir. Tam aksine hayat sahnesinde bugünkü
halleriyle gözükmüşlerdir. Eski devirlerdeki insanların birkaç yüzyılı aşabilen
ömürleri sebebiyle daha iri yapılı olmaları tabiidir.
8-İslam İlmihali, s. 20-21, Prof. Dr. Hamdi Döndüren
9-Hak Dini Kur’an Dili, c. 1, s. 385, Hamdi Yazır.
10-Fatiha, 1/1; İslam’da İnanç Esasları, s. 52 ve 49-56 Prof. Dr. Bekir Topaloğlu. Geniş bilgi için bk: Darwin
ve Tekâmül Nazariyesi, Ali Gürbüz, İstanbul, 1980; M. E. Bak. Evrim Teorileri, Rapor Özeti, Ankara, 1985.