Page 91 - Büyük İslam Akaidi
P. 91
BÜYÜK İSLAM AKAİDİ
83
Yüce Rabbimiz (c.c.), akıl sahibi kullarını erkek-kadın, akil baliğ olmuş
her Müslüman’ı, gücünün yettiği kadar ibadetleri (dinin emir ve yasaklarını)
şartlarına uygun yapmakla sorumlu tutmuştur.
Öncelik sırasına göre bunlar farz, vâcip, haram, sünnet, müfsit ve mekruh…
vb gibi mükellefin yerine getirmekle sorumlu olduğu hükümlerdir. İslam’da
erkek veya kadın olsun namaz, oruç gibi ibadetlerden, dinen zenginlik ölçüsüne
ulaşmışsa; zekât, hac, umre ve kurban gibi ibadetlere varıncaya kadar akıllı ve
ergenlik çağındaki her Müslüman helal ve haramlardan, günah ve sevaplardan
hesaba çekilecektir.
Bu sebeple Müslüman bir insan, ölüm kendisine gelinceye kadar gücü
nispetinde bütün emir ve yasaklardan sorumludur. Tarihin bazı dönemlerinde
zamanla bazı insanlar, halk arasında manevi üstünlük ve güçlü bir egemenlik
sağlamak için; kendilerinin ermişlerden olduklarını iddia etmişlerdir.
Kendilerinden namaz ve oruç gibi ibadetlerin kalktığını ve onlar için ibadet
sadece dil ile zikir ve kalp ile de tefekkür etmek olduğunu söylemişlerdir. Manevi
dereceleri yüksek olanlardan organlarla ibadetler kalkmıştır. Bu ibadetler avam
içindir demektedirler. 21
Onlara göre, kendilerinde fenafillah=Allah’ta yok olma hali meydana
gelenlerden ibadet ve taatle mükellefiyet kalkar. Tasavvuf adına böyle iftira dolu
bir iddia ise, pek büyük bir cahillik ve dinsizliktir. Bütün Kur’an âyetleri bu iddia
sahiplerini reddeder.
Bütün peygamberler ve onların yollarını takip eden değerli insanlar
hayatlarını hep son anlarına kadar Allah Teâlâ’ya ibadet ve itaatle geçirmeye
çalışmışlardır.
Nitekim İsa aleyhis-selam’dan söz eden bir âyette “…(Yüce Rabbim)
yaşadığım müddetçe bana namazı ve zekâtı emretti” âyeti teklifin kalktığını
22
savunanların yalancılıklarını göstermektedir.
Allah Teâlâ, peygamberimiz aleyhis-selam’a hitaben: “Sana gelmesi kesin
olan (ölüm) gelinceye kadar da Rabbine ibadet (ve bütün emirlerine itaat) et”
buyurmaktadır. Bu âyet bütün insanları kapsamına almaktadır. 23
21-Ribat Dergisi, Sayı 402, Haziran 2016, s. 13-14, Prof. Dr. Ramazan Altıntaş.
Geniş Bilgi için Bkz: Seksekî, Ebu’l-Fadl, el-Burhan fî Marifeti Akâidi Ehlil-îman
(nşr. Bes-sam Ali, Ürdün, 1988, s. 102-104).
22-Ö. N. Bilmen Tefsiri, C. 4, s. 1751, Meryem, 19/31.
23-Ö. N. Bilme Tefsiri, C. 4, s. 1750, Hicr, 15/99.