Page 79 - Büyük İslam Akaidi
P. 79
BÜYÜK İSLAM AKAİDİ
71
18) İslam, sosyal adaleti ve toplumsal dayanışmayı emretmiştir. Bunun
için de zenginlerin fakirlere zekât ve sadaka vermelerini emretmiş, karz-ı haseni
(faizsiz borç para vermeyi) teşvik etmiştir.
Kur’an-ı Kerim’de “Eğer (borçlunun eli) darda ise, genişlik vaktine kadar
bekleyip, ona mühlet (belli bir süre) verin. (Eli darda olan borçluya, borcu) sadaka
(veya zekât) olarak bağışlamanız, eğer bilirseniz, sizin için daha hayırlıdır”
buyrulmuştur. 38
19) İslam, özellikle ana-baba haklarına da büyük önem vermiş, onlara
daima hizmeti, hürmeti, merhameti, sevgi ve şefkati emir buyurmuştur. Allah
Teâlâ, onlara “öf” bile demeyi ve azarlamayı yasaklıyor. Hep iyiliği, tatlı ve nazik
sözü emrediyor. Hadisi Şerifte de “Onların memnuniyeti, Allah’ın razı olmasını,
39
üzülmeleri ise, Allah’ın gazabını gerektirdiği bildirilmiştir. 40
20) İslam, daima iyiliği emretmiş ve kötülüğü yasaklamıştır. Müslüman
hep doğrunun, haklının ve mazlumun yanında olmalıdır. Kötü ve günah olan
işlerin, haksızın ve zalimin de daima karşısında bulunmalıdır. Hep hayırlı işlerde
koşturmalıdır.
Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve selem buyurdu ki: “Bir iyiliğe öncülük
eden (sebep olan) kimseye, o iyiliği yapanın ecri gibi sevap vardır.” Hayırlı işlere
öncülük sözle, işle, işaret ve yazı ile yapılabilir. 41
Kötülüğe engel olmaya gelince bundaki metod şöyledir: “Sizden biriniz bir
kötülük gördüğü zaman, onu eliyle değiştirsin. Buna gücü yetmezse, diliyle onun
kötü olduğunu söylesin, bunada gücü yetmezse, kalbiyle o işi kötü görsün (kalben
nefret etsin). Bu (sonuncusu) ise, imanın en zayıf derecesidir” buyrulmaktadır.
42
38-El-Bakara, 2/280.
39-İsrâ, 17/23.
40-Buharî, El-Edebül- Müfred, 2, Tirmizî, 1900.
41-Müslim, İmaret, 133; E. Davud, edeb, 115; Tirmizî, İlim, 14.
42-Müslim, İman, 20.