Page 40 - Büyük İslam Akaidi
P. 40

BÜYÜK İSLAM AKAİDİ







               (s.a.v.)’de Allah’ın kendisine öğrettiklerinin dışında asla gaybı bilmezdi. 71
          32         S.82  –  Bazı  kimseler  için,  “onlar  hâlimizi,  kalbimizden  geçenleri,
               gelecekteki olacak şeyleri, çalınan ve kaybolanların yerlerini bilirler, o zatların
               ruhları yanımızda hazırdır, her şeyi, kısacası gaybı bilirler” demek dinimizce
               doğru mudur?
                     C.82 – Hayır hiç doğru değildir. Yüce Allah Kur’an’da “De ki; göklerde ve
               yerde gaybı Allah’tan başka bilen yoktur…” buyurmaktadır. 72
                     S.83 – Kerâmet ne demektir?
                     C.83 – Allah ve peygamberi çok sevip, onların emir ve yasaklarına titizlikle
               uyan velî kulların gösterdikleri olağanüstü hallerdir. 73
                     S.84 – Mü’min, “korku ile ümit arasında yaşamalıdır” sözünü nasıl
               anlamalıyız?
                     C.84 – Mü’min, Allah Teâlâ’nın rahmetinden ne ümitsiz ne de emin
               olmalıdır. Hep korku ve ümit içinde bulunmalıdır. Mü’min’in “Nasıl olsa imanım
               var, o halde muhakkak cennete giderim” düşüncesiyle kendisinden emin olması
               veya “çok günahkârım ve mutlaka cehennemliğim” diye Allah’ın rahmetinden
               ümit kesmesi imanını kaybetmesine sebep olabilir. Kur’an’da mü’minler için
               “Allah’ın rahmetinden umarlar ve azabından korkarlar” buyruluyor. 74
                     S.85 – Kur’an, Tevrat ve İncil’in ahkâmını kaldırdı mı?
                     C.85 – Kur’an-ı Kerim, tevrat ve İncil’in birçok hükümlerini nesh etmiş,
               geri  kalan  hükümlerde  Kur’an-ı  Kerim’de açıklandığı  şekilde  peygamberimiz
               (s.a.v.)’in şerîatından sayılmıştır. Bunun için Kur’an’da bulunmayan Tevrat ve
               İncil’in hükümleriyle hiç kimsenin amel etmesi asla câiz değildir. Kur’an önceki
               ilahi kitapları nesh etmiştir (Hükümlerini daha iyisiyle değiştirmiştir). 75
                     S.86 – Kader ve kaza ne demektir?
                     C.86 – Kader: Allah’ın ezelden ebede kadar olacak şeylerin nasıl olacağını,
               zamanını, yerini ve özelliklerini önceden bilip takdir etmesidir.
                     Kaza: Allah’ın ezelde takdir buyurduğu şeylerin zamanı gelince takdir
               ettiği şekilde onları yaratmasıdır. İmanın şartlarından birisi de kaza ve kadere
               inanmaktır. 76
                     S.87 – Kader ve kaza Allah’ın hangi sıfatları ile ilgilidir?
                     C.87 – Kader, Allah’ın İlim ve İrade sıfatlarıyla; kaza ise, Kudret ve Tekvin
               sıfatlarıyla ilgilidir. 77
                     S.88 – Cinlerden kısaca bilgi verir misiniz?
                     C.88 – Cinleri gözle göremeyiz, fakat varlıklarına inanırız. Onların




               71-Bk. Neml, 27/65; En’âm, 6/50; Müslim, İman, 287, el-Cin, 72/26-27.
               72-Neml, 27/65; En’âm, 6/50; Müslim, İman, 287.
               73-A. Saim Kılavuz, a.g.e., s. 139; Dini Kavramlar Sözlüğü, S.691, Heyet.
               74-İsra, 17/57; Diyanet İlmihali, c. 1, s. 74-75; Heyet.
               75-Mir’atü’l-İslam, s. 28; H. Asutay, a.g.e., s. 104.
               76-Lütfi Şentürk-Seyfettin Yazıcı, a.g.e., s. 73.
               77-Hasip Asutay, a.g.e., s. 104.
   35   36   37   38   39   40   41   42   43   44   45