Page 285 - Büyük İslam Akaidi
P. 285

BÜYÜK İSLAM AKAİDİ









                                                                                   277
                  ALLAH (c.c.) KORKUSU
                  Allah’tan korkmak demek, O’nun emir ve yasaklarına uygun bir hayat
            yaşamak demektir. Allah, bizi her zaman ve her yerde görüp gözetmekte ve
            yaptıklarımızı hakkıyla bilmektedir. Yerde ve gökte O’na hiçbir şey asla gizli
            kalmaz. İçimizden geçenleri dahi bilmektedir. Ahirette yaptıklarımızdan
            mutlaka hesaba çekileceğiz. İyi iş yapanlar cennete ve kötülükler yapanlar ise
            cezalarını çekmek için cehenneme girecektir. İşte Allah’a ve ahiret gününe inanan
            kimse, elbette O’ndan korkar ve O’na büyük bir saygı duyar. Yüce Rabbimiz
            buyurdu ki: “Kimde Rabbinin makamından korkmuş ve nefsini hevadan (kötü
            arzulardan) alıkoymuş ise; muhakkak onun varacağı yer cennettir.”  Konuyu bir
                                                                     94
            dua ile bitirelim. “Allah’ım seni sevmeyi, seni sevenleri sevmeyi ve senin sevgine
            ulaştıracak amelleri sevmeyi senden dilerim. Allah’ım sevgini bana canımdan,
                                                 95
            ailemden ve soğuk sudan daha sevimli kıl.”  Âmin.
                  ESMÂ-İ HÜSNÂ
                  Esmâ-i Hüsnâ, en güzel isimler demektir. Bu isimlerin Allah Teâlâ’ya ait
            olduğu âyet ve hadislerde zikredilmektedir. Nitekim bir âyette: “En güzel isimler
            Allah’ındır. O’na o güzel isimleriyle dua edin”  buyrulmaktadır. 96
                  Hadis-i şerif’te ise: “Allah’ın doksan dokuz ismi vardır. Kim bunları
            öğrenir (ezberler) ve hayatı boyunca Allah’ı bu şekilde tanıyarak yaşar ve ömrünü
                                                                  97
            bu iman ve yaşayış üzere devam ettirirse; inşallah cennete girer”  buyrulmuştur.





















            94-Nâzi’ât, 79/40-41.
            95-Tirmizî, Daavat, 73, HNo: 3490.
            96-A’raf Sûresi, 7/180.
            97-Buhari, Şurut, 17; Müslim, Zikir, 27.
   280   281   282   283   284   285   286   287   288   289   290