Page 495 - Büyük İslam Akaidi
P. 495
BÜYÜK İSLAM AKAİDİ
487
Ölüm yok olmak değil, sonsuz bir hayata kavuşturan bir geçiş köprüsüdür.
Ahiret hayatına herkes ancak ölümle ulaşır.
Beden ile ruh, lamba ile elektriğe benzer. Nasıl ki lambanın camı veya telleri
yok olunca; elektrik var olmaya devam ediyorsa (biz onu görsekte görmesekte
inanıyoruz) aynen bunun gibi insan ölünce ruh vücuttan çıkıyor, fakat ruh
varlığını sürdürüyor. Allah Teâlâ ruhu yaşatıyor.
Kış gelince ağaçlar, çiçekler, böcekler ve toprak içindeki tohumlar yok
oluyor gibi görünüyorsa da; gerçekten de yok olmuyor, diriliş vakti olan bahar
gelince, Rabbimizin izniyle hepsi de canlanıyor, yeşeriyor ve güzelleşiyorsa; ölen
bir insan da tıpkı bunlar gibi toprak altında kalıyor, çürüyor ve yok oluyor ama
gerçekte kabir hayatı yaşıyor. Rabbimizin emriyle kıyametin kopmasından sonra
İsrafil aleyhis-selam’ın üçüncü defa Sûr’a üflemesiyle bütün insanlar dirilip ayağa
kalkacaklardır.
YENİDEN DİRİLİŞ (BA’S)
Kıyametin kopmasından sonra, Allah Teâlâ’nın izniyle İsrafil aleyhis-
selam üçüncü defa Sûr’a üfürecek ve bütün canlılar yeniden dirileceklerdir. Bizim
Ehl-i Sünnet inancımıza göre yeniden diriliş, beden ve ruh olarak gerçekleşecektir.
İnsanı ilk olarak yaratan Allah’ın, ölüp toprak olduktan sonra ikinci kez yaratmaya
da elbette gücü yeter. Zaten Allah Teâlâ için zorluk yoktur. Onun sadece bir
şeye “ol” demesi yeterlidir. O, hemen oluverir. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de şöyle
buyrulmaktadır: “Bir şeyi yaratmak istediği zaman O’nun buyurduğu sadece “ol”
demektir, O’da hemen oluverir.” 1
Rabbimizin âyetlerini inkâr edenlerin derilerine azap edileceğini bildiren
2
âyetler mahşerde hesap verirken insanın uzuvlarından dili, elleri ve ayaklarının
3
şahitlik yapacağını bildiren âyetler yeniden dirilişin ruh ve bedenle olacağını
bildirmektedir.
1-Yâsin, 36/82.
2-Nisâ, 4/56.
3-Nûr, 24/23, 24.