Page 481 - Büyük İslam Akaidi
P. 481
BÜYÜK İSLAM AKAİDİ
473
Kıyamet; dikilmek, ayağa kalkmak ve canlıların Allah Teâlâ’nın huzurunda
saygıyla duracakları gün anlamına gelmektedir.
Dini bir terim olarak, Allah Teâlâ’nın ezelde takdir buyurduğu zaman
gelince, bu dünyadaki bütün canlıların ölmeleri, sonra bütün ölmüşlerin Allah
tarafından diriltilmeleri, mahşer yerinde toplanmaları, hesaba çekilmeleri ve
dünyadaki işlerinin karşılıklarının verilmesidir. 1
Diğer bir ifadeyle evrenin düzeninin tamamen bozulması, her şeyin alt
üst edilerek yok olmasıyla dünya hayatının sona ermesi ve sonsuz olan ahiret
hayatının başlamasıdır.
Kıyamet gerçeği Kur’an-ı Kerim’de çeşitli kelimelerle ifade buyrulmuştur.
a)es-Sâat, el-Vâkıa: Mutlaka olacak olay,
b) el-Hâkka: Gerçekleşecek olan,
c) el-Kâri’a: Başa gelecek olan büyük felaket,
d) es-Sâhha: Kulakları sağır edecek yüksek ses,
e) el-Ğâşiye: Dehşetiyle her şeyi sarıp kaplayan,
f) et-Tâmmetü’l-Kübrâ: En büyük ve korkunç bela,
g) Likâü’llah: Allah’a (Teâlâ’ya) kavuşma,
h) Me’ad: Dönülüp gidilecek yer demektir.
a) Kıyamet Koparken Dünya’nın Hâli
1- Güneş dürül (üp söndürül) düğü zaman, 2
2- Yıldızlar (kararıp) düştüğü zaman, 3
3- dağlar (yeryüzünden koparılıp) yürütüldüğü zaman, 4
1-Dini Kavramlar Sözlüğü, s. 378, Heyet.
2-et-Tekvîr, 81/1.
3-et-Tekvîr, 81/2.
4-et-Tekvîr, 81/3.