Page 459 - Büyük İslam Akaidi
P. 459
BÜYÜK İSLAM AKAİDİ
451
b) Küçük Kerâmet (Kerâmet-i Suğrâ): Su üzerinde yürüme, ateşte
yanmama, uzun mesafeyi kısa zamanda almak vb durumlar. Sûfîler, bu tür
kerâmete önem vermezler. Kerâmet zâhir olur (görünür), izhâr edilmez (açığa
vurulmaz). Veli olmak için kerâmeti olması şart değildir. 54
III- Meûnet: İmanıyla, ihlâslı amelleriyle ve güzel ahlâkıyla örnek bir hayat
yaşayan mü’minleri, sıkıntıya düştükleri ve zorda kaldıkları zaman; Allah’ın
onları olağanüstü bir şekilde bu darlık ve sıkıntıdan kurtarmasıdır. Meûnet;
yardım ve kolaylıktır.
IV- İstidrâc: Zaman vermek ve süre tanımaktır. Küfür ve günahı açık olan
kimselerde kendi isteklerine göre olan olağanüstü hallerdir. İstidrâc, âyetlerde,
insan günahlarına devam ettikçe, Allah Teâlâ’nın onun sağlığını koruması,
nimetlerini artırması, şükür ve tevbesini de unutturmasıyla ansızın azap ve
gazabına uğratılması olarak bildiriliyor. (Beyzavî, Râzî, Medârik ve Ebüs-Suud
Tefsirleri) Şeytanın insanlara kötülük yapmasına, Firavun ve Kârun gibilerinin
bir müddet daha isyankâr yaşantılarına izin verilmesi birer istidrâc’tır. 55
V- İhanet: Kâfir ve zâlimlerin isteklerine aykırı olarak meydana gelen
olağanüstü olaylardır. Peygamberlik iddiasındaki (çok yalancı) Müseylime, bir
gözü kör olan çocuğun gözünün açılması için tükürüğünü sürüp dua etmişti.
Çocuğun gözü iyi olmadığı gibi diğer gözü de kör olmuştu. Yine suyunu artırmak
için bir kuyuya tükürünce, kuyu tamamen kuruyup suyu çekilmişti. 56
53-Yûnus, 10/62-63; A’raf, 7/196.
54-Dini Kavramlar Sözlüğü, s. 372, Heyet.
55-Hasan Basri Çantay Meali, c. 3, s. 1078, Dipnot, 68.
56-Prof. Dr. Hamdi Döndüren, a.g.e, s. 155.